''Anladım ki umut tuhaf bir yaren. Oyun oynamayı seviyor. Fırtınalarda parlayarak yanıp gün ışığında uysal bir kora dönüşüyor. Seni oraya buraya ve her yere yönlendirip sonra da karanlığın içinde yapayalnız bırakıyor. Ona en çok ihtiyaç duyduğun zaman seni terk ediyor sanki. Ruhun dönekliği. Ama oynadığı oyunların içinde en zalim olanı seni hiçbir zaman gerçekten terk etmemesi.''
Sayfa 97