Çocuğum ağlıyordu ve o güzel yüzünü kaplayan gözyaşları karşısında yüreğim parçalanıyordu. Sözleriyse, küçük bir kızın ağzından çıkan acı sözlerdi, "Usandım anne, yaşamaktan bıktım!"
Baş döndürücü iniş çıkışlar düşüncelerimizi meşgul ederken nasıl olur da dışarıda her şey normaldi? Dünya nasıl hiçbir şey olmamış gibi uyuyabiliyordu? Umut esintileri, ölme arzuları...
İşkence çekiyor, hiç durmadan düşünüyor, gün geçtikçe onun gideceği varsayımını kabulleniyordum. Ancak umut halen nöbetteydi ve kadere karşı boyun eğemiyordum.
Bütün zamanımı ve enerjimi kızıma adadığım, onu sarıp sarmalamaktan mutlu olduğum bir hayat. Bir hayat ki onun her anında acı çektiğini gördüğüm, acılı bir hayat...
Aileler bu tip konular hakkında konuşabilmeli ve iyileştirme sağlanamayan kişinin acı çekmesini uzatan bu anlamsız tıbbi yardımcıların da dışındaki olasılıkları değerlendirmelidirler.