“Yine zevrâk-ı derûnum kırılup kenâre düştü.
Dayanır mı şişedir bu, bu reh-i sengsâre düştü.”
Gönül gemisi, yine parçalanıp kıyıya vurdu. Bu gönül, incecik bir cam… Taşlık yola düştüğünde kırılıp parçalanmaması, taş kalpli bir sevgilinin sert sözleriyle parçalanmaması mümkün müdür?