Sherlock Holmes - Dörtlerin İmzası
Arthur Conan DoyleEn Yeni Sherlock Holmes - Dörtlerin İmzası Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Sherlock Holmes - Dörtlerin İmzası sözleri ve alıntılarını, en yeni Sherlock Holmes - Dörtlerin İmzası kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayatta iniş çıkışlarım hep olmuştur ama olmuş bitmiş bir şey için dertlenecek değilim.
Sayfa 116 - İthaki Yayınları 2015Kitabı okudu
Hiçbir şeye kesin gözüyle bakma şansımız yok.
Sayfa 100 - İthaki Yayınları 2015Kitabı okudu
İnsanın gerçek büyüklüğü, kendi küçüklüklerini algılamasında yatar.
Sayfa 68Kitabı okudu
"Aptalların en bunaltıcısı, zeki olandır."
Sayfa 54Kitabı okudu
"İnsanların anlamadıklarıyla dalga geçmelerine alıştık." Goethe her zaman etkileyici konuşur.
Sayfa 56Kitabı okudu
"Şu pencerede dur. Hiç böyle kasvetli, sıkıntılı, yararsız bir dünya gördün mü?"
Sayfa 17 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Pencerenin kenarında durun. Böylesine kasvetli, iç karartıcı, verimsiz bir dünya hiç gördünüz mü? Sarı sisin sokak boyunca nasıl dönüp durduğunu ve boz renkli evlerin üzerinde nasıl yükseldiğini görüyor musunuz? Daha bayağı ve dünyevi ne olabilirdi?
Sayfa 10Kitabı okudu
Öğleden sonra geç saatlerde uyandım, güçlendim ve tazelendim. Sherlock Holmes, kemanını bir kenara bırakıp bir kitaba dalmış olması dışında hâlâ tam ona bıraktığım gibi oturuyordu. Ben kıpırdanırken bana baktı ve yüzünün karanlık ve sıkıntılı olduğunu fark ettim.
"İyi uyudun" dedi. "Konuşmamızın seni uyandırmasından
Durum oldukça ilginçti. Bilinmeyen bir görev için bilinmeyen bir yere gidiyorduk. Ancak davetimiz ya tam bir aldatmacaydı ki bu akıl almaz bir hipotezdi ya da önemli konuların yolculuğumuza bağlı olabileceğini düşünmek için iyi nedenlerimiz vardı. Bayan Morstan'ın tavrı her zamanki gibi kararlı ve kendine hakimdi. Afganistan'daki maceralarımı hatırlatarak onu neşelendirmeye ve eğlendirmeye çalıştım; ama doğruyu söylemek gerekirse ben de durumumuzdan dolayı o kadar heyecanlandım ve nereye gideceğimizi o kadar merak ettim ki hikayelerim biraz işin içine karıştı. Bugüne kadar, gecenin köründe bir tüfeğin çadırıma nasıl baktığına ve ona çift namlulu bir kaplan yavrusunu nasıl ateşlediğime dair dokunaklı bir anekdot anlattığımı söylüyor. İlk başta hangi yöne doğru gittiğimize dair bir fikrim vardı; ama çok geçmeden hızımız, sis ve Londra hakkındaki sınırlı bilgim yüzünden yönümü kaybettim ve çok uzun bir yol kat ediyormuşuz gibi göründüğü dışında hiçbir şey bilmiyordum. Ancak Sherlock Holmes asla hatalı değildi ve taksi meydanlarda ve dolambaçlı ara sokaklarda girip çıkarken isimleri mırıldanıyordu.
"Rochester Row" dedi. “Şimdi Vincent Meydanı. Şimdi Vauxhall Köprüsü Yolu'na çıkıyoruz. Görünüşe göre Surrey tarafına gidiyoruz. Evet öyle düşünmüştüm. Şimdi köprüdeyiz. Nehrin bir anını görebilirsiniz.”
Gerçekten de geniş, sessiz su üzerinde parlayan lambaların olduğu Thames Nehri'nin bir bölümünün geçici bir görüntüsünü elde ettik; ama taksimiz hızla ilerledi ve çok geçmeden diğer taraftaki sokak labirentine girdi.
“Kısacası,” diye devam etti, “gerçekler bunlar. Babam bir Hint alayında subaydı ve ben daha çocukken beni evime göndermişti. Annem ölmüştü ve İngiltere'de hiç akrabam yoktu. Ancak Edinburgh'ta rahat bir pansiyona yerleştirildim ve on yedi yaşıma kadar orada kaldım. Alayının kıdemli yüzbaşısı olan babam, 1878 yılında on iki ay izin alıp
Sherlock Holmes, şömine rafının köşesinden şişesini, zarif Fas kutusundan da hipodermik şırıngasını aldı. Uzun, beyaz, gergin parmaklarıyla narin iğneyi ayarladı ve gömleğinin sol manşetini geriye doğru kıvırdı. Kısa bir süre gözleri düşünceli bir şekilde sayısız delik izleriyle noktalanmış ve yaralanmış olan kaslı ön koluna ve bileğine takıldı.
Her kim bir hazine yitirmiş olursa olsun, ben bir hazine kazandığımı biliyordum o gece.
Sayfa 122 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Doğanın temel güçleri karşısında değersiz hırslarımız ve uğraşlarımızla ne kadar da küçük hissediyoruz kendimizi.