Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Səhər Yuxum

Ahmet Batman

Səhər Yuxum Gönderileri

Səhər Yuxum kitaplarını, Səhər Yuxum sözleri ve alıntılarını, Səhər Yuxum yazarlarını, Səhər Yuxum yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben aşkımı gazozdan hayallere bıraktım. Gazoz şişesinin içine sana olan aşkımı yazıp denize attım. Bilirim, denizi kirletmek ayıptır ama daha önemlisi içinde aşk olmayan bir hayat büyük kayıptır.
Sen kendine şunu sormalısın: "Ben değişmek istiyor muyum? Ben karşıma çıkan acıyı sevebilecek kadar güçlü müyüm? Yoksa hep bir kaçak olarak yaşayıp suçu kadere mi atacağım?" Hayat senin seçimlerin kadar genişler.
Reklam
Gitmek başkalarına karışmaktır, kalmak kendine bile karışamamaktır. Kim daha çaresiz? Kim daha umutsuz? Kimin gözyaşı daha masum? Arkandan baktın mı sen hiç? Bakamazsın değil mi? Sen kendi gidişini seyrettin mi hiç? Seyredemezsin ki...
Aşk senden başka herkese yakışır. Aşk benden başka herkese yapışır. Ve aşk bizden başka her yerden geçer. Aşk bizim köye küsmüş. Sen bana küsmüşsün. Haberim yokmuş sen bir düşmüşsün. Her yana düşmüşsün de. Bir bana düşmemişsin.
Elini benden başkası tuttuğunda ağlama sakın. Koluna başkası girdiğinde ürperme. Bize biz olmak yakışmadı. Belki bensizlik iyi gelir sana. Belki sensizlik mahveder beni. İntikamını aldın ya için rahat olsun. Ben bir daha sevmeyi düşünmüyorum.
İnsan ölümden ne kadar korkmuyorum dese de korkar. Ölmek yok olmaktır. Arkanda sayısız eser, şarkı, kitap, yada film bırakabilirsin ama öldüğünde yok olursun. Mesela çok sevdiğin sahil kasabalarına gidemezsin. Gidip heybelide bir bardak çay içemezsin.
Reklam
Uzaktan sevmekti bizimkisi. Birimiz kafeste birimiz son nefesteydi sanki. Yaklaşamamak, yaklaştığında dokunamamak, dokunsan bile yanına alamamak. Bizimkisi aşkım duran haliydi. Ben sana durdum, saatleri sana kurdum. Gülüşümü gelişine sakladım, gelişini belki son nefesime...
Sen fena halde aşka benziyorsun, bana yazdırdıkların kadar güzelsin ve dünyadaki en güzel coğrafya senin yanın. Şimdi bana haritadan bir yer seç deseler, ben yine senin yanını seçerim. Belki de bu bir seçim değil tutsaklık. Sende kaybettiğim ruhumun beni çağırması gibi bir şey.
Beni kendine saklar mısın?
Bu dünya için hepimiz birer kaçağız. Bir son var biliyoruz, bir şeyler için sürekli çabalıyor ve ömrümüzden çalıyoruz. Yeniden doğmak mümkün değil, en baştan başlamak gibi bir şansımız yok. İşte o yüzden eğer bir gün karşıma çıkarsan, beni kendine saklar mısın?
Senden gidemediğim yer...
Belkide sevmek; onun sesinin her şeyin üstünde olması demek. Belkide sevmek birinin sesini sevmek, düşünmek istemezken baştan sona hafızayı onunla donatmak demek. Belkide sevmek sen demeksin, sen demek sevmek demek. Sevmek istersen buradayım. Orası neresi diye sorma. Burası senden gidemediğim yer...
Reklam
Böyle bir cümleden o anlamı çıkarmak
Bu sabah telefonun alarmından tam 7 dakika önce uyandım. Alarmdan önce uyanmış olmanın mutluluğu tarif edilemez. Aslında uykumu alamamıştım ama mutluydum. Sabah uykusu kadar sevebileceği biri lazım insana. Sen gibi, senin gibi, biraz da sana benzeyen Ve en önemlisi bir gün "Nasılsın sabah uykum?" diye mesaj attığımda "Oha bu adam beni çok seviyor" diye düşünebilecek kadar zeki...
Ben seni kilisenin kapısında cevşen satan dedenin umuduyla sevdim. Amca buraya Müslümanlar gelmez, burada boşuna satmaya çalışma bunları, istersen bir caminin önüne git dedim. Ben bunları satmayı düşünmüyorum evlat, insanlar kiliseye girerken bu adamın elindekiler ne diye düşünsünler istiyorum. Caminin önünde elbette çok fazla kişi alır bu cevşenleri, çünkü onlar zaten ezbere yaşıyorlar, düşünmüyorlar artık, inançları var ve peşinden gidiyorlar.
Asıl değerli olan neydi? İnsandı. Sendin. Aynada gördüğündü değerli olan. Her haliyle kabul ettiğin kişi yine sendin. Sen aslında bir bardak çaydın, bir bardak su, bir bardak da yalnızlık. Belki defalarca öldün hiç hak etmeyen birileri yüzünden. Canını yaktılar, yaranı bile bile kanattılar. Aynı şeyi onlar da yaşadı. Onların da canı yandı. Bu dünyada herkesin canı yanar ve insan canı yandıkça acımasızlaşır. Ben kimseye alışamıyorum diyen insan acımasızlaşmaya başlamıştır ve acımasızlık korkunun çocuğudur.
Onların kan pompalayan kalpleri var...
Bazıları acı vermeye gelir hayatımıza, önce alıştırırlar, sonra başkalarıyla yarıştırırlar. Sen kusursuz seversin oysa O bilir senin ne denli iyi biri olduğunu ve giderken biraz da olsa kızarır yüzü. Sen daha iyilerine layıksın, der. Gerçekten de öyle. Sen daha iyilerine layıksın. Gidenin arkasından üzülmen bile bunun kanıtıdır. Rüyanda onu görmen bile senin daha iyilerine layık olduğunu gösterir. Sonuçta herkes aşkı bir süre taşıyabilir, mesele sevgiyi taşımak. Sevgiyi taşıma yürek ister, bazıları işte bu eksiklikten dolayı kaçar gider. Onların sadece kan pompalayan kalpleri vardır. Yürekleri yoktur.
Mutluluk hep başka yerlerde arandığı için bulunamayan bir şey. Kısa vadeli mutlulukların hastayız. Aşk gibi, hoşlanmak gibi, küçük heyecanlar gibi Dünyanın en zengin insanı olabilirsin, sayamayacak kadar çok paran olabilir ama bilirsin ki para yenen bir şey değil. Şunu anlamıyorum ben mesela. Bankalarda milyonlarca dolar para dururken; çocuklar neden açlıktan ölüyor? Bunun cevabını verebilecek bir tek insan bile yok. Ölmesin işte o çocuklar. Bankalarda, kasalarda duran paranın kimseye faydası yok. Bizim daha fazla ekmeğe, daha fazla suya ihtiyacımız var. Her şeyden önce daha fazla sevgiye ihtiyacımız var.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.