Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı Toplumunda Vakıf, Sağlık ve Tıp

Şifahane'den Hastahane'ye

Yakup Akkuş

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Burada bahsi, Sultan ||. Mahmud'un sözüyle kapatalım: "bu hastahanelerin bu kadar tekellüf ile inşa olunmasından murad yalnız ebniyesinin gösterişi içün olmayup ancak içinde olan hasta ve yaralulara güzelce baktırılmak içündür."
Sayfa 77 - Atıf YayınlarıKitabı okudu
Halife Harun Reşid'in Bağdat'ta inşa ettirdiği hastanenin tıbbi yöneticiliğini yapmış olan Masaveyh(777-857) ise, halifenin özel izniyle Dicle Nehri kenarında kurduğu laboratuvarda maymun cesetlerini inceleyerek anatomi bilimine önemli katkılar yapmıştır.
Sayfa 32 - Atıf YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dokuzuncu yüzyılda Kahire'deki Tolun Hastanesi'nde (M. 872-874) psikiyatrik tedavi uygulanırken, ilk olarak 15. yüzyılın başlarında Avrupa'da uygulandığı yerler, Londra'da Betlehem Hastanesi(1404) ile İspanya'daki General Valencia Hastanesi'ydi (1409).
Sayfa 106 - Atıf YayınlarıKitabı okudu
Yabancı gezginler de Osmanlı'nın bu bakış açısını tecrübe etmişler; sadece elit tabakada değil toplumun her katmanında görülen hijyen anlayışından oldukça etkilenmişlerdi.
Sayfa 103 - Atıf YayınlarıKitabı okudu
Zira vakıf kurumu ve organizasyonu bilimsel gelişmenin önünde bir engel olmak bir yana gerek İslam gerekse Osmanlı toplumunda sadece tıp ilminin değil; fıkıh ve astronomi gibi nakli ve akli ilimlerin topluma yayıldığı "bilgi üretim merkezleri" olmuştur.
Sayfa 163 - Atıf YayınlarıKitabı okudu
1652 yılında burayı gezen Çelebi şu notları düşmüştür: "Medrese-i Etibbâ ve odalarında talebeleri vardır ki her biri dâima Eflatun, Sokrat, Bokrat(Hipokrat), Filkos, Aristatalis, Colinos, Fisagor tevhidinden bahseden mutahassıs ve usta doktorlardır... İlim ikidir. Dinler ilmi ve ikincisi beden ilmidir anlamına göre her biri bir ilme yönelip tıp ilminde muteber kitaplara dayanarak insanların derdine deva ve ilaç yetiştirmeğe çabalarlar."
Sayfa 53 - Atıf YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İslam hastaneleri, Müslümanların tesis edip yönettikleri, klinik karakteri taşıyan kuruluşlar olup çalışanları da genellikle herhangi bir dini görevi bulunmayan kişilerden oluşurken, genel anlamda Avrupa hastaneleri Rönesans'a kadar dini karekterli müesseselerdi.
Sayfa 25 - Atıf YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.