Havai fişek gösterisi hiç bitmesin isteriz, biri tamamen sönmeden diğeri patlasın, ard arda durmadan rengârenk kıvılcımlarla gök yansın, dakikalarca sürsün, bayılırız.
İşte Tanrı da bir fişek attı, biz o kıvılcımlardan birindeyiz(güneşimiz), belki başka fişekler de vardır atılmış atılacak. Şu an için tek bildiğimiz içinde olduğumuz ve çepeçevremizi saran ışık oyunları ile bizi büyüleyen evrenimiz, fişegimiz, karanlıkta patladı ve sönecek. Yoktan/Sıfırdan bir sonsuzluğa doğru uzanacak ve sıfır ışık/enerji kalana kadar soğuyacak ve yine karanlık.
Sıfırı bence bu yüzden sevmiyoruz, başka çok ilginç sebepleri olsa da kitapta. Sonuçta çok zor kabul ettik, inançlarımıza, hesaplarımıza, listelerimize, araçlarımıza geç de olsa entegre ettik. Daha takvim gibi entegre edemediklerimiz de yok degil. Evreni anlamlandırmamız, çözmemiz için bulunacak denklemlerde hâlâ fizikçilerin en büyük düşmanı ve korkulu rüyası sıfır.
Evren: sıfır ÷ sonsuz (bigbang)
Karadelik: sonsuz ÷ sıfır (noktasal sonsuz kütle)
ise;
Belki de bu havai fişeğin seri devamı için patlayacak mantarlar karadeliklerdir bir kıvılcım bekleyen.
Desenize seyre devam...