Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şiirimizin Işıklı Irmağı

Enver Gökçe

Şiirimizin Işıklı Irmağı Hakkında

Şiirimizin Işıklı Irmağı konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
9/10
3 Kişi
5
Okunma
4
Beğeni
280
Görüntülenme

Hakkında

Enver Gökçe, 40 karanlığını, şiirin ışığı ile aydınlatmaya girişen sosyalist kuşağın şairlerindendir. Örgütlü mücadele içinde yer alan, şiirleri derin bir toplumsal duyarlılık taşıyan bu büyük şairimiz, ağır bedeller ödemek zorunda bırakıldı. Han köşelerinde, hapishanelerde, sürgünlerde, hastalık ve açlık içinde süren yaşamı ne yazık ki kimsesizlik yurdunda son buldu. Şiiri de bu durumdan nasibini aldı. Çok sayıda şiiri kayboldu; edebiyat ortamına hakim gerici anlayış tarafından on yıllar boyu görmezden gelindi, antolojilere, şiir yıllıklarına alınmadı. Ama, temsil ettiği şiir anlayışı ne kadar gözden düşürülmeye çalışılsa da Enver Gökçe şiiri "geçicideki sürekliyi, günceldeki yaşayanı" kapsadığı için daima yüreklerde yer buldu, belleklerden silinmedi. Bugünün toplumsal sorumluluk taşıyan genç şairleri için de büyük bir örnektir Enver Gökçe. "Kültürümüzün Çınarları" dizisi içinde yayınlanan bu kitapta şairin kendi kaleminden yazılara, onunla yapılmış söyleşilere, hakkında yazılan yazı ve şiirlere yer veriliyor.
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 48 dk.Sayfa Sayısı: 240Basım Tarihi: 16 Mart 2006Yayınevi: Evrensel Basım Yayın
ISBN: 9799756106135Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Enver Gökçe
Enver GökçeYazar · 8 kitap
1920 yılında Erzincan'ın Kemaliye (Eğin) ilçesine bağlı, Çit köyünde doğdu. 1929 yılında ailesiyle Ankara'ya göç ettiler. Burada özel ilkokulda okumaya başladı. Daha sonra Cebeci Ortaokulu' na girdi (1935). Ankara Gazi Lisesi'nin ardından Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu (1947). Türk dilinin tüm kolları, Türkmence, Kırgızca, Karaimce, Göktürk ve Oğuz lehçeleri, İstanbul ağzı vd. üzerinde çalıştı, Divan Edebiyatı'nı uzmanlık derecesinde öğrendi/hakim oldu. Pek çok halk öyküsünü, masalını, bu arada da, Dede Korkut Masalları'nı derleyerek bugünün Türkiye Türkçesine kazandırdı. Sosyalist düşünceye yakınlaşmaya başladı. Türkiye Gençler Derneği'nin (Ankara, 1946) kurucu üyeleri arasında yer aldı. Mezuniyet sonrası, öğretmen olarak atanması siyasi polisin engeline takıldığından, iş bulduğu Yurtlar Müdürlüğü'nün İstanbul öğrenci yurtlarında çalışmaya başladı. 1951 Türkiye Komünist Partisi Tevkifatı'nda tutuklandı ve mahkemede en yüksek cezayı alanlar arasında yer aldı. Tutukluluğu sırasında ve mahkumiyet sonrası tutulduğu İstanbul Sirkeci'deki Siyasi Şube, Sansaryan Hanı'nın tabutluklarında iki yıl süresince çok ağır işkence gördü. Fiziksel ve psikolojik sağlığını önemli ölçüde yokeden, pek çok şiirinin ve ünlü destanı, Yusuf İle Balaban'ın kaybolmasına neden olan tutukluluk, hapislik ve sürgünlerin sonunda (1959) bu kez de işsizlik ve yoksulluk yakasına yapıştı. İstanbul ve Ankara'da yaşadığı acı deneyimler onun çok zor koşullar altında yaşamak zorunda kalacağı köyüne gitmesine neden oldu. Ağırlaşan hastalığı nedeniyle tekrar Ankara'ya dönmek zorunda kaldı. Kısa bir süre Bulgaristan'da tedavi gördü (1977). Son yıllarını Ankara'daki bir huzurevinde tamamladı. Enver Gökçe, 19 Kasım 1981'de yeğeninin Ankara'daki evinde öldü. Enver Gökçe, öğrencilik yıllarında, Nurullah Ataç, Ahmed Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer'in de katılımları olan, dönemin ünlü Halkevleri yayını, Ülkü Dergisi'nde görev aldı; ilk şiirleri (Ağıt, Bir Alıp Satıcı Gönül - 1943) ve yazısı (Çit Köyü - 1943) da burada yayımlandı. Ant dergisinde yayımlanan Köylülerime şiiri büyük yankı uyandırdı. Ant, Yağmur ve Toprak dergilerinin yayımında çalıştı. Daha sonra da şiirleri, 1940'lı yıllarda, Ant, Söz, Gün, Yağmur ve Toprak, Meydan, 1960'lı yıllarda şairin 'yeniden keşfi'nin ardından, Türk Solu, Ant, nihayet 1970'lerde, Doğrultu, Yansıma, Yarına Doğru, Toplumcu Gerçekçiliğe Çağrı, Halkevi, Yapıt, Yaba, Yeni Adımlar, Türkiye Yazıları, Sanat Emeği gibi dergilerde yayımlandı. Toplumcu gerçekçi şiir akımının mensubudur. Mezuniyet tezi (1947) olan Eğin Türküleri, türünün ilk örnekleri arasındadır. Bazı şiirleri Zülfü Livaneli, Timur Selçuk, Sadık Gürbüz, Kerem Güney ve Ahmet Kaya tarafından bestelendi. 1977 yılında, Devrimci Sanatçılar Derneği tarafından banda kaydedilen, "Kendi Sesinden Yaşamı" ve "Kendi Sesinden, Seçtiği Şiirleri ve Pablo Neruda Çevirileri", sürekli güncellenen bir Enver Gökçe bibliyografyasının, Enver Gökçe üzerine yazılanları ve kendi ürünlerini içeren bir kitaplığın bulunduğu, belgelerin, Enver Gökçe'nin fotoğraflarının ve Enver Gökçe'nin kendi çektiği bazı fotoğrafların izlenebildiği, envergokce.org web sitesinde dinlenebilmektedir. Enver Gökçe'nin bazı kişisel eşyaları köyünde, köylüleri tarafından anısına kurulan müzede sergilenmektedir.