O şiirlerini önce kendi kalbi üzerinde dener, ama böyle bir sonuca ulaşmak içinde insan kalbinin bütün inceliklerini tetkik etmiş olmak gerekir. Onun şiirlerini kimsenin takbih etmeye yeltenememesinin sebebi budur. Eğer bir ihtirası veya bir hissi dile getiren, tasvir eden bir șiirin öğrettiği hakikati şimdiye kadar varlığından haberdar olmadığımız hâlde kendi ruhumuzda buluyorsak, yazana karşı içimizde bir sevgi uyanır; çünkü o, kendisinden yola çıkarak bize bizi tanıtmıştır, bir başka deyişle o kendisine ait bir şeyi değil, bizim benliğimizi bize tanıtmıştır, ama bunu gerçekleştirirken kendisinden yola çıkmıştr: O, şiirimizde bir yeniliktir, bu yeniliğin cazibesine kapılan insanların sayısı da az değildir.
Sayfa 59 - Yazar Zarifoğlu'ndan bahsediyorKitabı okudu
Hayat bir rüyadır denir. İnan'ın şiirleri sanki rüyaların özünden уаrаtılmış gibi. Rüya içinde rüya görmekteyiz, ya da bizi rüya gören bir rüya olarak anlatmak istiyor. Sadece hayatımız bir rüya değil, biz de rüya görmekteyiz.
Doğaya ölü, cansız, tepkisiz bir varlık gözüyle bakan çağdaş bilim, bence batı insanını ayartmaktadır. Vicdanını köreltmektedir. Artık o doğayı istediği gibi tahrip etmekte bir beis görmüyor. Ona acımıyor.