Kader denilen pusula, Mevlana’yı Belh’ten, Şems’i Tebriz’den getirip nasıl Konya’da buluşturduysa, keşke üç günlüğüne de olsa beni, eserlerinden sermest olduğum dehaların şehirlerine götürseydi.
Nitekim fermuarsız düşünenler edebiyatı tarihten; tarih bilincini edebiyattan soyutlamaya yeltenmiştir. Fakat toplumun tahammülü, temayülü bu yiğitliğe soyunanlardan birer numune saklayarak ötesini çöplüğe atmıştır.