Bizim yokluğumuz, nihayet senin varlığındır. Sen daima cüze de nazırsın, küll'e de. Ebedî olan sensin, ben değilim. Ben kalmam, sonunda sen kalırsın yine.
Çocuklar, bir yağmur gibi mübarek
Hadislerdeki güzellik, âyetlerdeki huzur...
Öldüğüm gün beni binlercesi gülerek
Eğlenerek, oynayarak götürseler ne olur?
AIDS vücudun kendisini koruyamaması hastalığıdır. Sosyal AIDS’li toplumlar sosyal alyuvarlarını yitirmiş, dost ve düşmanı tanıma /mücadele etme yeteneğini kaybetmiş toplumlardır. Türk toplumu böyle bir sürecin içerisine girmiştir. Halkın devlete olan sadakati ilerde daha ayrıntılı bir şekilde ele alacağımız nedenlerle azalmaktadır. Mafya gelişmekte, etkinleşmekte ve özenilir olmaktadır. İnsanlarımızın duyarlılıkları yok olmakta, sosyal dayanışma erimektedir. Bu tür toplumların kendilerini uzun vadede koruma yetenekleri tamamen ortadan kalkmaktadır.
Türkiye, iç yapısı sağlam olmak kaydı ile dışarıdan gelebilecek her türlü saldırıyı durduracak güçtedir. Ancak, bugün asıl tehdit dışarıdan değil içeriden, ülkemizde yaşanan büyük iç krizden kaynaklanmaktadır.
Bazen düşünüyorum da dünyaya gelmek bir afetken, sonra bu memlekette, üstelik kadın olarak doğmanın dayanılmaz azabına nasıl tahammül ettiğime hayret ediyorum.
Bu evin hayatı hiç insan hayatına benzemiyor. Bir kere hiçbirisi diğerini sevmiyor, hiçbirinin diğeri hakkında iyi düşüncesi, iyi bir tutumu, iyi niyeti yok; hepsi birbirine düşman ...