Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Simülakrlar ve Simülasyon

Jean Baudrillard

Simülakrlar ve Simülasyon Sözleri ve Alıntıları

Simülakrlar ve Simülasyon sözleri ve alıntılarını, Simülakrlar ve Simülasyon kitap alıntılarını, Simülakrlar ve Simülasyon en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendi ölümünü sahneye koyan (oynayan) bir iktidar az da olsa bir yaşama (var olma) ve yasal bir kurum olabilme hakkına sahip olabileceğini düşünmektedir. Örneğin ABD başkanları konusunda olduğu gibi. Kennedy cinayeti gerçek anlamda politik bir boyuta sahipti. Oysa Johnson, Nixon ve Ford yalnızca hayali, simüle edilmiş suikastlere hedef olabildiler. Çünkü onlar birer iktidar kuklası olduklarını gizleyebilmek amacıyla bu türden yapay tehditlerin yaratacağı "auradan" (cazibe, çekicilik) yararlanmak istediler. Eskiden krallar ölmek zorundaydılar (tanrılar da). Zaten onları güçlü kılan şey de buydu. Günümüzün "kralları" ise aşağılık bir ölme numarası çekmektedirler. Bunu yapmalarının nedeni iktidarın "avantajlarını" elden kaçırmama isteğidir. Çünkü iktidar onların elinden zaten çoktan kayıp gitmiştir.
Eskiden insanı ayrıcalıklı kılan şey bilinç tekelini elinde tutmasıyken, bugün bilinçaltı tekelini elinde tutmasıdır.
Reklam
Reklam göstergeleri gibi biz de sayısal açıdan çoğaldıkça gücümüzü yitiriyor ve tepkisizlik denilen şeyin elinden kurtulabilmek anlamsızlaşıyor, inanılmaz şekilde çoğalarak, ışığın geçmesine bazen izin verip bazen vermiyor; bir şeylerin yörüngesine girip, bir şeyler tarafından yönlendiriliyor, bir şeylerin uydusu oluyor ve kendi kendimizi arşivliyoruz.
Görünmesi gereken bir düzeni onarmaktan başka bir şey yapamıyoruz.
Diplomalar artık bir işe yaramadığından, onları dağıtmayı reddetmesinin de bir anlamı yoktur. Bu yüzden sistem artık isteyen herkese bir diplo-ma verebilir. Öyleyse bu kışkırtıcı politikanın amacı, insanların enerjilerini çoktan ölüp gitmiş ve çürümekle meşgul gönderen sistemleriyle sözde amaçlar üzerinde (seçim, iş, diploma) yoğunlaştırmak değilse nedir?
Sayfa 196Kitabı okudu
SİMÜLAKR: Bir gerçeklik olarak algılanmak isteyen görünüm. SİMÜLE ETMEK: Gerçek olmayan bir şeyi gerçekmiş gibi sunmak, göstermeye çalışmak. SİMÜLASYON: Bir araç, bir makine, sistem, olguya özgü işleyiş biçiminin incelenme, gösterilme ya da açıklanma amacıyla bir maket ya da bir bilgisayar programı aracılığıyla yapay bir şekilde yeniden üretilmesi.
Reklam
beaubourg için
Kitlesel simülasyon oyunlarından oluşan bir anıta benzeyen Merkez, her türlü kültürel enerjiyi emerek yok eden bir ölü yakma fırını gibidir.
Sayfa 94
(...) bütün soygunlar, uçak kaçırmalar, vs. bir tür soygun simülasyonuyla uçak kaçırma simülasyonuna benzemektedir. Çünkü bu olaylar bir anlamda her gün, medyayı yönlendirerek, bulmaca düzeninin bir parçasına dönüşmekte daha önceden hazırlanarak sahneye konulan ve sonuçları daha başlangıcından itibaren bilinen şeylere benzemektedirler.
Sayfa 43
Gerçek yitirildiğinde düzene saldırmak kaçınılmaz hale gelmektedir.
Sarmal Bir Olumsuzluk Biçimi ya da Möbius Şeridi
Örneğin İtalya’daki bombalı saldırılar kimin işidir? Aşırı sol grupların mı? Aşırı sağ provokasyonun mu, yoksa tüm aşırı uçlara mensup teröristlere karşı bir tepki oluşturabilmek amacıyla iktidardaki merkez sağcıların işi mi? Belki de güvenlik güçlerinden vazgeçilemeyeceğini göstermek isteyen bir polis senaryosudur! Bütün bunlarda bir gerçeklik payı vardır. Ortada bir kanıt olup olmaması ya da olguların nesnelliği çılgınca yorumlar yapılmasını engelleyememektedir. Bunun nedeni simülasyon mantığının her şeyi egemenliği altına almış olmasıdır. Bu mantığın bir olgular ve nedenler mantığıyla hiçbir ilişkisi yoktur. Çünkü simülasyonun en belirgin özelliği en önemsiz olguları bile kapsayan gerçeğin yerini almış modellerden oluşmasıdır.
Sayfa 34
Reklam
Eskiden insanı ayrıcalıklı kılan şey bilinç tekelini elinde tutmasıyken, bugün bilinçaltı tekelini elinde tutmasıdır.
Hayvanları aşağıladığımızı gösteren en belirgin işaret kendilerine karşı beslediğimiz duygulardır. Onları ne kadar seviyorsak, o kadar aşağılıyoruz demektir. Hayvanlar sorumsuz ve insanlık dışı bir yaşama mahkum edilerek ne kadar aşağılanıyorlarsa o oranda insan sevgisi ve şefkati görmeye layık bulunmaktadırlar. Tıpkı bir masumluk ve çocukluk konumuna mahkum edilerek kendilerine sevgi ve şefkat gösterilen çocuklar gibi. Duygusallık hayvanlığın en alt boyutlara indirgenmiş biçimidir. Bu ırkçı olarak nitelenebilecek türden bir acıma duygusu olup, biz hayvanları bile bu türden bir duygusallıkla donatmaya çalışıyoruz.
Sayfa 178 - HayvanlarKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.