Sinema ve Felsefe

Dücane Cündioğlu

Sinema ve Felsefe Quotes

You can find Sinema ve Felsefe quotes, Sinema ve Felsefe book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Biçarelere gelince , hani şu haklarında en çok konuşulup da en anlaşılanlara, yoksullara, baldırı çıplak dervişlere, nur yüzlü delilere, tenhada kalmış şaiirlere, hakikat ateşini iki elleriyle avuçlayan abdallara ... Onların dayanağı ise sadece Tanrı. Bir tanrı.
Sanatçı sanatıyla konuşandır; sanatı hakkında konuşan değil.
Reklam
Hasta, ağrının ve acının kendisine sahiptir, çokluk, o ağrının ve acının bilgisine değil. Doktor ise ağrının ve acının bilgisine sahip olandır, kendisine değil. İlki ağrıyı ve acıyı hissedip nedenini açıklayamazken, ikincisi ne acıyı, ne ağrıyı hisseder ama nedenini açıklayabilir. Anlamak sanatçının hissesine düşer, açıklamaksa eleştirmenin.
Sanat bir yakarma , dua biçimidir, ve insan yalnızca duasıyla yaşar
İnsan... katlanması çok zor ama, öleceğini bilen tek canlı! Trajedinin kökeninde de bu var, önceden bilmek.
𝟭+𝟭=𝟭 Bir damla bir damla daha iki damla etmez, daha büyük bir damla eder . Tarkovski, Nostalgia(1983)
Reklam
Mahrumiyet bu kadar mı haz verir insana ? Ne bulmak, ne olmak , bizzat aramak. Bu kadar mı sağaltır insanı? Ararken çıldırmak.
Dine karşı asıl hürmetsizliği yapanlar, kalabalığın taptığı tanrıları tanımazlık edenler değil, bilakis tanrılar hakkında kalabalığın inandığını tasdik edenlerdir.
Sayfa 107 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Dr. Martin Dysart sorar : Can you do anything worse to somebody than to take away their worship? ( Birine, onu ibadetinden alıkoymaktan daha büyük bir kötülük yapabilirmisin?)
Hiçbir medeni insan zevk almaktan asla pişman olmaz! (Dorian Gray, 2009)
Reklam
Kim hafızasının aynasında sadık aksiler bulabilir?
Rashomon
Kurosawa, anılarında (Gama no abura), En İyi Yabancı Film dalında Amerikan Akademi ödülünü aldığı ünlü filmi Raşomon'un hazırlıkları sırasında (1950 de), asistanlarının bile senaryoyu anlamakta nasıl güçlük çektiklerini anlatır. Genç asistanlar bir akşam toplanarak yanına gelirler; çaresizdirler, çünkü bu işin içinden nasıl çıkacaklarını bilememektedirler. Kurosawa'da alır onları karşısına ve bu filmde neyi anlatmak istediğini sakin sakin izah eder: "İnsanlar, nefisleri sözkonusu olduğunda dürüstlükten yana gönülsüzdürler; kendileri hakkında, yalanlara başvurmadan, allayıp pullamadan konuşmayı kolay kolay beceremezler. Bu film (Raşomon), işte böylesi insanları anlatıyor; gerçekte olduklarından daha albenili, daha iyi ve üstün oldukları duygusunu tadabilmek için yalan söylemeden yapamayan insanları; hatta bu günahkâr pohpohlanma ihtiyacından mezarda dahi kopamayan insanları. Öyle ki karakterlerden birinin, öldükten sonra da, bir medyum aracılığıyla konuşurken insanlara yalan söylemeyi sürdürdüğüne tanık oluruz. Benperestlik, dünyaya geldiği anda insanoğluna musallat olan bir günahtır; kefareti ödenmesi en güç günah."
İrfan ustaları, hakikat yolcusunun heybesinde iki azık olmalı derlerdi: korku ve ümit.
Erkeklere mahsus bir zaaf değildir mutluluğu nicelikte aramak. Aynı düşkünlüğün kölesi az kadın mı var bu alemde? Sorun insanda. Düşkün olan biziz bu yüzden. Hepimiz. İnsanı tüketerek, zamanı tüketerek, vasıflarımızı, imkanlarımızı, haysiyetimizi tüketerek yaşayan bizler. Para için, iktidar için, zevk için.
Sayfa 128Kitabı okudu
1,471 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.