Şişhaneye Yağmur Yağıyordu kitaplarını, Şişhaneye Yağmur Yağıyordu sözleri ve alıntılarını, Şişhaneye Yağmur Yağıyordu yazarlarını, Şişhaneye Yağmur Yağıyordu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Tahsildara döndü, 'Sen bilirsin bir iki, ben bilirim on iki...Efendi, ben Muğla kazalarında, mükellefin altın dişini çatır çatır söktüklerini gördüm. Bu mu maliyecilik? Bu mu idare-i hükümet?"
"Âvâzeyi bu ‘âleme Dâvûd gibi sal
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş."
Gazelin bu bölümünde hoş sadâ yerine içten kahkaha olmalıydı. Sevdiklerinden duydukça mutluluk veren ve onları en güzel halleriyle hatırlatan içten kahkahalarıdır.
Atatürk'ün müdür odasından çıkması ile iki ateşli muallim muavininin odaya dalıp onun tablada söndürdüğü izmarite saldırmaları bir olmuş "Paşanın izmaritini sen içeceksin, ben içeceğim." Siz sevginin derecesine bakın. Nihayet ucunu ateşlemişler. Bir nefes biri çekermiş, bir nefes öbürü. Onun içtiği sigaradan nefes çeken insanın hiç değilse onun dehasından az buçuk bir şeyler alması, o iki genç muallim muavininin bu gün en azdan vekil filan olmaları beklenirdi değil mi? Ne gezer. Vekilliği geçtik, milletvekili bile olamadılar. Biri, belediyede şube müdürüdür, öbürü gümrük komisyoncusu...