Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siyasal İslamın İflası

Olivier Roy

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İslamcılığın siyasal başarısı, gerçek ibadetin sonudur. Camiler; şahsiyetçi, kayırmacı ve baskıcı olarak görülen bir devlete karşı seferber olma alanları haline geldikleri ülkelerde dolmaktadırlar. İslamcılar iktidarı ele geçirdiklerinde ise boşalmaktadırlar.
Sayfa 234 - Metis YayınlarıKitabı okudu
İslamcılığın başarısının bayağı ama önemli bir yönü, hayal kırıklığına uğramış bir gençliğe, hayal kırıklığının övgü dolu bir telafisini sunmasıdır. Aslında, Batılı kültürün benimsenmesi, adetleri gevşetmemiştir, daha doğru bir deyimle zevki mali açıdan ulaşılmaz hale getirmiştir. Kızların bekaretine atfedilen değer, evlenme yaşının yükselmesine ve gençlerin geleneksel toplumla kıyaslanmayacak ölçüde sıkışık bir beraberlik (okullar, üniversiteler, aynı zamanda yurtlar ve toplu taşımacılık) içinde yaşamalarına rağmen yok olmamıştır. Televizyon, filmler ve dergilerin, ayrıca Batı hayatı üzerine anlatılan ve aktarılan öykü ve tecrübelerin getirdiği cinsel özgürlük modeli de günah eğilimlerini güçlendirmektedir. Yoksullaşma ve aşırı nüfus gençlerin özerk yaşamalarını güçleştirmektedir. Zevk, zengin işidir. İşte bu durumda İslamcılar aslında müslüman uygarlığına özgü belli bir yaşama tarzından uzak bir biçimde iffeti, erdemi yüceltmektedirler. O ana kadar kişinin kendi hakkındaki imajını değersizleştiren şeyleri, bir saygınlığa dönüştürmektedirler.
Sayfa 80 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Siyasette en radikaller genellikle en az eşitlik karşıtı olanlardır.
İslamcı partilerin kadroları, Batılılaşmış öğrenim veren devlet okullarında yetişmiş ve çoğunlukla kısa süre önce kentleşmiş ailelerden gelme genç aydınlardır. Üniversitede İslamcılar, edebiyat fakültelerinden çok mühendislik fakültelerinden çıkmaktadır. Bunun tek istisnası öğretmen okullarıdır. İslamcı kadroların prototipi, kırsal kökenli bir aileden 50’li yıllarda kentte doğmuş mühendis tipidir. İçlerinden başarılı olanları kimi zaman eğitimlerini Batı’da tamamlamışlardır. İran hükümeti, bu sosyolojik eğilimi iyi bir biçimde temsil etmektedir. Buna Türkiye cumhurbaşkanı Turgut Özal da eklenebilir; günümüzde ılımlılaşan Özal, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde mühendislik öğrenimi gördükten sonra Erbakan’ın İslamcı Milli Selamet Partisinde çalışmıştı. Bu yüzden çağdaş siyasal İslam’ın ortaya çıkışının, modernleşmeyi reddetmek için kırlara yaslanan karanlıkçı Ortaçağ ruhbanının geri dönüşü ile hiçbir ilgisi yoktur. Günümüzdeki Müslüman ayaklanmaları kent ayaklanmalarıdır.
Sayfa 74 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Yeni fundamentalist retorik, Batı ile müslüman dünyası arasındaki kültürel farklılıkları şiddetlendirir, ama derin bir asimetriye dayandırarak: Müslüman âlemi aslında çoktan Batılılaşmıştır fakat bu Batılılaşmayı yabancılaşma olarak algılamaktadır. Dolayısıyla kentsel ortamda davranışlarda açıkça bir şizofreni görülmektedir. Tüketim, yani uygarlık değerleri Batılıdır, ortaya serilen değerler ise, olan olduktan sonra iyi kötü onarılan öz değerlerdir. İslamcılık bir karşı çıkış ve bir uyarlama, dolayısıyla bir geçiş söylemidir. Mutlu Müslüman vardır, mutlu İslamcı yoktur. Modernlikten geri dönüş yoktur, ama onun dili de yoktur. Müzik bu konuda ilginç bir örnektir: İslamcıların savaş ilan ettikleri ilk müzik, ister klasik, ister popüler olsun kendi kültürlerinin müziğidir (rai). Fakat müzik eseri ürettiklerinde (örneğin Tahran radyosundaki şehitler müziği), bu, Batı müziğinin kurallarına göre bestelenmektedir.
Sayfa 233 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Yeni-fundamentalizm şeytanı bir başka tanrıda arıyor, ama içinde taşıdığı çölü göremiyor.
Reklam
Aydın çevrelerdeki İslamcı başarı ideolojilerin krizi ile de açıklanabilir. İlerici ideolojilerin itibar kaybetmeleri ve "Arap sosyalizmi" modelinin başarısızlığı, köken ve kimlik kavramlarının birdenbire yeniden belirdiği, yapısı bozulmaya uğramış toplumlarda, geçmişe geri dönüş özlemi içinde değil ama yeniden kazanılmış bir kimlikle modernleşmeyi benimseme arayışı içinde muhalif yeni ideolojilere boş bir alan bıraktı. Bu nedenledir ki İslamcılar her yerde sınai kalkınmayı, kentleşmeyi, kitlelerin eğitimini ve bilimsel eğitimi yüceltmektedir. Bütün ülkelerin ezilenlerine sundukları şey, dışlandıklarını hissettikleri bu kalkınma ve tüketim dünyasına girebilme düşüdür. İslamcılık şeriat artı elektriktir.
Sayfa 76 - Metis YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.