Sokrates'in Savunması

Platon (Eflatun)

Sokrates'in Savunması Gönderileri

Sokrates'in Savunması kitaplarını, Sokrates'in Savunması sözleri ve alıntılarını, Sokrates'in Savunması yazarlarını, Sokrates'in Savunması yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O, hiçbir şey bilmediği halde bildiğini sanıyor, oysa ben hiçbir şey bilmemekle birlikte bunun bilincindeyim.
Hayatım ve gücüm sürdükçe hiçbir zaman düşünmeyi bırakmayacağım.
Reklam
Ancak onlardan tek bir ricam olacak: Beyler, oğullarım yetişkin olduğunda, paraya ya da başka bir şeye erdemden daha fazla önem verdiklerini görürseniz, benim sizi rahatsız ettiğim gibi sizler de onları rahatsız edin cezalandırın. Bir hiç oldukları hâlde kendilerini bir şey sanır, yapmaları gerekenleri yapmaz ve hiçbir değerleri olmadığı halde bir değerleri olduğunu düşünürlerse, benim size yaptığım gibi onları eleştirin. Böyle yaparsanız, hem ben hemde oğullarım, sizden hak ettiğimiz karşılığı almış oluruz. Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye, sizler de yasamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece tanrı bilebilir,
Sokrates'in alaycılığı yargıçları kızdırır ve bu kez daha büyük bir oy farkıyla onu ölüme mahkûm ederler. Sokrates, cezanın kesinleşmesinden sonra, haksız yere mahkûm edildiğine inandığını söyler ve konuşmasını şöyle bitirir: "Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece tanrı bilebilir.
Platonun ismi hakkında
Platon MÖ 428 ya da 427 yazının başlarında Atina'da doğdu. Diogenes Laertius, annesiyle babasının bir görev vesilesiyle geldikleri Aegina adasında doğduğunu söyler.Ona dedesinin adı olan Aristokles adını vermişlerdi, ancak alnı ve bağrı geniş olduğundan, jimnastik hocası Argoslu Ariston ona "geniş" anlamına gelen Platon adını uygun gördü. Gençliğinde sporlarda başarılı olduğu ve Dicaerchus'un aktardığına göre İsthmia Oyunlarında güreştiği biliniyor.
Gördüğüm kadarıyla çok az şey bildikleri, hatta hiçbir şey bilmedikleri halde bir şeyler bildiklerine inanan bir sürü insan bulabiliyoruz.
Sayfa 39 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Reklam
SON•
“Sizden dileyeceğim bir şey daha kaldı: çocuklarım büyüdükleri zaman, Atinalılar, erdemden çok zenginliğe yahut herhangi bir şeye düşkünlük gösterecek olurlarsa, ben sizinle nasıl uğraşmışsam, siz de onlarla uğraşınız, onları cezalandırınız: kendilerine, kendilerinde olmayan bir değeri verir, önem vermeleri gereken şeye önem vermez, bir hiç oldukları halde kendilerini bir şey sanırlarsa, ben sizi nasıl azarlamışsam, siz de onları öyle azarlayınız. Bunu yaparsanız, bana da oğullarıma da doğruluk etmiş olursunuz. Artık ayrılmak zamanı geldi, yolumuza gidelim: ben ölmeyi, siz yaşamayı. Hangisi daha iyi? Bunu tanrıdan başka kimse bilmez.”
V•
“O halde, hâkimler! Siz de benim gibi ölümden korkmayınız, şunu biliniz ki iyi bir insana, ne hayatta ne de öldükten sonra, hiçbir kötülük gelmez, onu ve onun gibileri tanrılar daima korurlar. Benim yaklaşan sonum, sadece bir tesadüf işi değildir; tam tersine apaydın görüyorum ki ölmek ve böylece bütün acılardan büsbütün kurtulmak benim için daha değerlidir.”
IV•
“Atinalılar, insanları öldürmekle, herkesi kötü hayatınızı kınamaktan alıkoyacağınızı sanıyorsanız, yanılıyorsunuz; bu, mümkün bir kaçış yolu, etkili ve onurlu bir kaçış yolu değildir; en kolay, en asil yol, başkalarını hiçbir şey yapamayacak bir halde getirmek değil, kendinizi yükseltmektir. İşte buradan ayrılmadan önce beni mahkûm eden hâkimlere söyleyeceğim kehanet budur.”
III•
“O halde, siyaset hayatına girdiğim halde, iyi bir adam gibi hep hak gözetir ve tabii olarak doğruluğu her şeyden üstün tutsaydım, şimdiye kadar sağ kalabilir miydim, sanırsınız? Hayır, Atinalılar, hayır; bu ne bana ne de başka bir kimseye nasip olurdu.”
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.