Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Solak Gönderileri

Solak kitaplarını, Solak sözleri ve alıntılarını, Solak yazarlarını, Solak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Benimkisi sadece bir sezgi. "Rüyalar görüyorum ve rüyamdaki her şey bana, ona kuvvetle inanmamı söylüyor.”
Sizi dolandırıcılar” dedi “şimdi anlıyorum bana orada niçin hiçbir şey anlatmadıklarını. O salaklardan birini yanımda getirmekle iyi etmişim.” Ve bunu söyledikten sonra saray kapısına fırladı. Solak’ı saçlarından yakaladı ve saçlarının bir kısmı elinde kalıncaya kadar başını öne arkaya doğru sallayıp durdu. Dayak atmayı bitirdiğinde Solak.
Reklam
" Eğer her insan aynı fırsatlara sahip olursa aynı şeyleri yapabilirdi. "
"...o paçavralarınızın altında bir insan ruhu yok mu hiç?”
On dördüncü dereceden bir memurdu ve şöyle derdi: ‘Ben onlara itibar etmem. Benim kafamda dâhice fikirler vardır ve her zaman, üç yüz ruble karşılığında onları uygulamaya geçirmeye hazır değerli insanların olduğunu bilirim’ “ ‘Fakat niçin efendim’ diye sorardım, ‘niçin üç yüz rubleyi şart koşuyorsunuz?’” “ ‘Çünkü bu kuraldır ve biz asla kurallara karşı gelmez ve asla daha fazlasını almayız.’” “ ‘ Hiçbir şey anlamadım efendim.’” “ ‘Anlaman da gerekmiyor. Biz üç yüz ruble alırken son günlerde diğerleri binlerce ruble alıyor. Ben fikir ve öğütlerim için iki yüz ruble istiyorum. Üç yüz ruble ise hapishaneye gitmeyi göze alarak işi yapan kişinin hakkı. Üç ay hapis. Her bir ay için yüz ruble-hepsi bu. Yardıma ihtiyacı olan herkes bana inanmalı, çünkü ben sadece imkansız işleri üzerime alırım. İnancı olmayan kimseler için ise hiçbir şey yapamam.’ Fakat” diye ekledi kadın, “nasıl baştan çıktığıma şaşıracaksın ama ben nasıl olduysa o, pasajdaki adama inanıyorum....” “Gerçekten anlayamıyorum seni” dedim”, “nasıl inanabiliyorsun ona?” “Benimkisi sadece bir sezgi. Rüyalar görüyorum ve rüyamdaki her şey bana, ona kuvvetle inanmamı söylüyor.”
Rusyada o dönemde işler böyle gidiyormuş anlaşılan...
“Bir kağıtlık işi halletmek için üç bin rubleyi almıyorlar! “dedi, “ne düşünüyorsun bu konuda? Eskiden her şey daha iyiydi sanırım.” “Fakat eskiden de işlerin nasıl yürüdüğünü unutmuş gözüküyorsun: En çok ödeyen haklıdır” diye hatırlattım ona. “Bu konuda tamamıyla haklısın” dedi, “o günlerde memurlar arasında oldukça zeki kişiler bulunurdu. ‘Bunu yapabilir misiniz?’ diye sorduğunuzda, ‘Rusya’da hiçbir şey imkansız değildir’ diye cevap verirlerdi ve sonra da bir plan çıkarıp onu hemen uygularlardı.
Reklam
“O paçavralarınızın altında bir insan ruhu yok mu hiç?”
İşçiler, doğal olarak, kendini bilimin emrine vermiş aletlerden kazandıkları avantajlardan memnunlar ama eski günleri de bir çeşit gurur ve sevgiyle anımsıyorlar. İşte bu hikaye, onlardan birinin, gerçekten “insan ruhu”na sahip olan birinin destanıdır.
Adam: “Seni böyle bizim ülkemizden götüren sır ne, ha?” diye sordu. “Bu, beni ilgilendirir” diye cevap verdi Solak.
Reklam
Solak da aynı fikirdeydi. “Orası tartışma götürmez” dedi, “biz iyi bir eğitim almadık ama ülkemize bağlıyızdır.”
Nerede eğitim görmüştü, ne öğrenmişti, aritmetiği ne kadar biliyordu? “Bizim eğitimimiz basittir” dedi Solak, “Kutsal Şarkılar Kitabını ve Yarı-Düşler Kitabını okuruz. Fakat aritmetik hakkında pek bir şey bilmeyiz.” İngilizler birbirlerine baktılar ve: “Ne kadar garip!” dediler. “Bizim ülkemizdeki her yerde eğitim böyle yapılır” diye cevapladı Solak.
“Biz, başımıza bu tür işlerin gelmesine alışığız.”
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.