Nikolay Semyonoviç Leskov (1831-1895), Rus roman, öykü ve oyun yazarı. Bir memur ailesinin çocuğu olarak Oryol’da dünyaya geldi. Annesi soylu bir aileden geliyordu. Babasının ölümünden sonra bir süre Oryol mahkemesinde çalıştı. 1857’de arazi toplulaştırma şirketinde işe başlayan Leskov üç yıl boyunca Rusya’nın her köşesini dolaştı, yapıtlarına kaynaklık edecek pek çok zengin materyal topladı. Rus halkının geniş bir panoramasını çizdiği gerçekçi romanlar, uzun ve kısa hikâyeler yazdı. Devrimci demokratlarla polemiklere girdi. Leskov devrimci değildi; ahlaki inançla, iyi ve doğruyla, dinsel ideallerle toplumsal düzeni geliştirmeye çalışan bir yazardı. 1870’lerde kaleme aldığı “Katedral Halkı” romanında ve “Büyülü Gezgin”, “Mühürlü Melek”, “Saplantılı” gibi uzun soluklu hikâyelerinde bu eğilimlerinin derin izleri görülür. Rus halk efsanelerinden ve geleneklerinden beslendi. Öykülerinde anlatıcı, skaz tekniği kullandı. Rus halkının ulusal kimliğinin güçlü motiflerinin yoğun biçimde hissedildiği eserlerinden en önemlisi, şaheseri kabul edilen “Tulalı Şaşı Gözlü Solak ile Çelik Pirenin Masalı”dır.
“Mtsensk İlçesi’nin Lady Macbeth’i”, “Büyülü Gezgin”, “Mühürlü Melek”, “Beyaz Kartal”, “Nöbetçi” ve “Peruk Sanatçısı” gibi uzun ve kısa hikâyeleri belli başlı yapıtlarıdır. Edebiyat diliyle halk dilini harmanlayarak renkli, canlı bir anlatım dili yarattı. Eşsiz yazı stili ve yenilikçi denemeleriyle Lev Tolstoy, Anton Çehov ve Maksim Gorki gibi ünlü Rus yazarlarının övgüsünü kazandı.
Kalp ve astım hastası olan Leskov, 1895’te hayatını kaybetti. Petersburg’da Volkovo Mezarlığı’na defnedildi.
Tam adı:
Nikolay Semyonoviç Leskov, Nikolai Leskov, M. Stebnitskiy
Paranın azameti insanın, insan olabilenin ne kadar insandan üstün görülebildiğinin de bir kanıtı. Yalnızlık duygusunu benliğinden atamayan insan diğer tüm insanlardan daha üstün tutulur her zaman.
Kısa kısa öykülerle okurunu yormayan bir eser olmuş... Fantastik kurgular şahane... Ama ne biliyim ilk kitabını okumama rağmen pek ısınamadım, pek kanım gitmedi... Dili biraz dolambaçlı geldi... Biraz da kültürümüze karşı eleştirilerde bulunması da hoşuma gitmedi ... Ama tabii Rus kültürü ve değişik betimlemeler sevenlere güzel bir kaynak olabilir... Sanırım bende kitabı okuyup kendime şans vereceğim..
Okuyun efendim...
Kitabı öncelikle yaz kitabı diyebileceğimiz kolay okunan kitaplar kategorisine alabiliriz. Ancak çerez kitap değil. Akıcı, entrika, aşk, nefret, şiddet barındıran bir temaya sahip. Evet hepsine birden.
Fakir aileye mensup kahramanımız durumu fena olmayan tüccar bir ailenin kendisinden epeyce büyük oğluyla evlendirilir. Günler monoton bir şekilde geçerken biri çıkar ve her şeyi almak bullak eder. Çarpıcı ve heyecan dolu bir duygular karnavalı.
Son söz yazar hakkında önemli ama yeterince fark edilememiş dersek bu kitabı okumak İçin bir sebep daha çıkar.