Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Filistin Cephesi

Son Haçlı Seferi

Anthony Bruce

Son Haçlı Seferi Sözleri ve Alıntıları

Son Haçlı Seferi sözleri ve alıntılarını, Son Haçlı Seferi kitap alıntılarını, Son Haçlı Seferi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Liman von Sanders Türklerin hedefini ne tam ne de eksik şekilde tanımlamıştı; “Birinin parmaklarını ıslatmadan ellerini yıkaması düşünülemez!”
Sayfa 63 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Ekim 2018, İstanbulKitabı okudu
Süveyş Kanalı Savunması
Kress’e göre “savaşın ilk gününden son gününe kadar irtibat hatları kötü işlemiş ve bu Türklerin Mezopotamya, Filistin ve Hicaz’da başlarına gelen felaketlerin başlıca sebeplerinden biri olmuştu.”
Sayfa 47 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Ekim 2018, İstanbulKitabı okudu
Reklam
Türk ordusunun değişen kuvvet oranı sahada gerçekten yapabilecekleri hakkında çok az şey gösterir. Etkin oluşu büyük oranda savaşan askerlerin niteliğinden geliyordu. Düşmanlarının verdikleri isim ile “Johnnie Türk” cesareti, dayanma gücü ve çok farklı koşullarda hayatta kalabilme yeteneği ile tanınmaktaydı. Bunlar, Anadolu’nun kırsal kesiminden gelen askerlerin yaşadıkları zor hayat ve çalışma şartlarıyla kazanılmış özelliklerdi. Wavell’in ifadeleri ile: “Anadolu Türkleri devletin belkemiğidir. Bunlar; işe yarar, muazzam ölçüde dayanma gücüne sahip, zorluk ve yoksunluklara karşı sabrı çok fazla, savaşa bir miktar doğuştan yeteneği olan ve savaş esnasında çok soğukkanlı bir cesaret taşıyan iyi askerlerdir”
Sayfa 23 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Ekim 2018, İstanbulKitabı okudu
Arap İsyanı
Arapların konvansiyonel saldırılardansa gerilla saldırıları Türklerin hayati nakliye hatlarını korumak için her gün daha fazla kaynak sağlamalarına yol açacaktır. Uzun vadede bu yıpratma savaşı Türk ordusunu tüketecek ve teslim olmalarına yol açacaktı. Lawrence yeni savaş biçimini söyle özetlemişti: “Çoğu savaş temas savaşıdır, her iki kuvvet de taktiksel sürprizlerden kaçınmak için teması kaçırmamaya çalışırlar. Bizimki mesafeli bir savaş olmalı. Biz düşmanı geniş bilinmez çölün sessiz tehdidi ile meşgul etmeliyiz, saldırana kadar kendimizi göstermemeliyiz. Saldırı zayıf olabilir, doğrudan onlara olmayabilir ancak malzemelerine yönelik olmalı; böylece düşmanın zayıflığı veya gücü önemsizleşir. Mesele en ulaşılabilir malzemesinin ne olduğu haline gelir.”
Sayfa 103 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Ekim 2018, İstanbulKitabı okudu
Halep’e Kadar Takip
Bu olay İngiliz ilerleyişini çok uzun süre sekteye uğratmamıştı. 22 Ekim akşamı öncü zırhlı araçlar Halep’e 30 mil mesafedeki Sarakib’e ulaştı. 15. Süvari Tugayı’nın geri kalanının bölgeye varmalarına uzun bir süre olduğundan, ertesi sabah (öncü zırhlı araçlar) Halep bölgesindeki Türk tahkimatları hakkında daha çok bilgi toplama umuduyla ilerlemeye devam ettiler. Kısa zaman içinde öğrendiklerine göre düşman yığınaklarının büyük kısmının bölgede (Halep) kalmasına karşılık yaklaşık 3000 Türk askeri Halep’in yaklaşık 3 mil güneyinde ve Hama yolundaki kısa siperlerde savunma mevzilerini tutuyorlardı. Türklerin niyetini denemek amacıyla Halep’in acil teslimini talep eden bir İngiliz Subayı ateşkes bayrağı altında şehre gönderildi. Mustafa Kemal’in karargah subayından gelen cevap kısa ve önemsemez nitelikteydi: “Halep’teki Türk garnizonunun komutanı notanıza cevap vermeyi gereksiz buluyor.”
Sayfa 329 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Ekim 2018, İstanbulKitabı okudu
Arap İlerleyişi
Bu muhtemel operasyon Araplarla İngilizler arasındaki askeri işbirliğinin boyutunun altını çizdi ve bu iki ordunun yakında doğrudan bağlantı kurabileceğine dair ümit verdi. 1917 Kasım’da Balfour Deklarasyonu’nun ilanıyla bu işbirliğinin doğasına dair sorular ortaya çıkmıştı. bu bildirge o zamanda Orta Doğu’da resmi olarak yayımlanmamıştı ancak içeriği çok geçmeden Arap liderlerce bilinecekti, içeriğinde de İngiliz Hükümeti’nin Filistin’de bir Yahudi ulusal yurdunun kurulmasına lehtar olduğu belirtilmişti. Böyle bir gelişmenin orada yaşayan Arapların haklarını etkileyemeyeceği belirtilmesine rağmen, bu bildirge ve şartları hususunda uzlaşma olmadı. İngiliz hareketinin Faysal’ın savaş çabalarına bağlılığını etkilemeyeceğinin garantisini sağlama görevi verilen Lawrence; “Arap tutumu en azından savaş süresi boyunca işbirliği halinde olacaktır” şeklinde otoriteleri ikna hususunda sıkıntı yaşıyordu.
Sayfa 254 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Ekim 2018, İstanbulKitabı okudu
Reklam
Arap İsyanı
Arap isyanında ünlenen T.E. Lawrence, Bilgeliğin Yedi Sütunu isimli kitabında Arapların savaş zamanı hedeflerini şöyle anlatır: “Arapların hedefi hakkında düşünüyordum ve bunun coğrafi olarak Asya’daki Arapça konuşan bütün toprakları ele geçirmek olduğunu fark ettim. Bunu yaparken Türkleri öldürebilirdik. Onlardan fazlasıyla nefret ediyorduk. Yine de “Türkleri öldürmek” asla bir mazeret veya hedef olamazdı. Eğer Türkler sessizce giderlerse savaşımız sona ererdi. Eğer gitmezlerse onları kovmaya çalışırdık: Son çare olarak, kan yoluna girmek zorunda kalacaktık… Ancak bunu kendimiz için olabildiğince az maliyetli yapmalıydık çünkü Araplar bağımsızlık için savaşıyordu, bunun hazzı ancak yaşayan biri tarafından tadılabilirdi.”
Sayfa 76 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Ekim 2018, İstanbulKitabı okudu