Kitap; pek çoğumuzun ilgi alanına giren çoğunluğu parapsikoloji üzerine kurgulanan öykülerden oluşuyor.
Televizyon ekranlarından aşina olduğumuz yazarın, ilginç bir kitap ismiyle paylaştığı her öykü bu isimden nasibini alıyor.
Yazarın mümkün olmayanı oldururken yazdığı her hikâye biterken okura 'Acaba ?' dedirttiriyor. Çünkü yaşam alanımız sadece bir boyutta sıkışıp kaldığı için ne sorguluyoruz ne de eleştiriyoruz. Şüphe duymuyoruz, merak etmiyoruz üstüne hayret etme dürtümüzü de bir kenara bırakıp öylece takılıp gidiyoruz.
'Son Lobotomi' kitabında yer alan öyküler, merak etme duygusunu okura hissettiriyor.
Altı öyküden oluşan kitap içeriği; günlük yaşamın bir uzvu haline gelen sosyal medya ve kullanımı üzerine oturttuğu ilginç bir öykü, felsefi görüşlere yer verdiği başka bir hikâye, sorgulatan anlatımların yer aldığı bir yolculuğun akıl dışı diyologları, kibrin vücut bulduğu güzel bir kadının etme-bulma döngüsünde sır kapısı niteliğinde son bulan yaşamının içler acısı bir son, gibi daha diğer öyküleriyle okura fazlasını sunuyor.
Kısaca yazarın günlük yaşamın algılarından çıkıp başka bir boyutta yaşanabilir sandığımız belkilerle dolu öykülerinden oluşan kitap, kısa bir molayla okunmayı hakediyor.