Sadece bir zaman dilimini güzel yaşamaktır, onun için kitap okumak. Bir dostla buluşmak gibi; muhabbet olsun, güzellik olsun, günler güzelleşsin diye...
Galiba hayatınızı güzelleştiren ve anlamlandıran en önemli olgu bu; karnınızı, kalbinizi ve kafanızı doyurmak uğruna mücadele etmek. Bu mücadelenin, dolayısıyla bu hayatın tek başına yaşanamayacağı da en önemli gerçeklerden biri, değil mi?
Kendi kültürünün ve çağının hakkını vermek, onlara tamamen uyum sağlayarak olmuyor; direnmek gerekiyor. Ama onların içinde kalarak, onları dönüştürmeye, geliştirmeye çalışarak.
Haklıdan yana, güzelden yana olanlar, gücünü gerçeklerden aldıkları için, her şeyin açık ve sade biçimde algılanmasını isterler. Doğru anlaşılmak için uğraşırlar. Diğerlerini anlamaya ve kendilerini anlatmaya uygun koşulların oluşmasına katkıda bulunmaya çalışırlar.
Emeğin hakkının korunması ; emeğin, emekçiye ait olması dünyayı değiştirecekti. Ne var ki, dünyanın bu şekilde değişmesine engel olmak isteyenler vardı.