Biz bu zulmetler içinden çıkarız bir gün olur!
Yine bir Nevruz vakti geldi çattı fakat Nevruz birkaç senedir aklıma hep Babürleri getiriyor.
İzah edeyim; Delhi'ye giren ve son Türk Hakanı Bahadır Şah ve ailesini Hümayun'ün Türbesinde kuşatan İngiliz birliklerinin komutanı Hodson günlerce sürecek bir çatışmadan kaçınmak için alçakça bir yönteme başvurmuştu. Bahadır Şah'a ailesi ile birlikte teslim olursa kimseye dokunulmayacağı ve sadece sürgüne gönderileceği sözü verildi.
Delhi'de daha fazla katliam olmaması için Bahadır Şah bu şartları kabul etti. Ancak Bahadır Şah teslim olur olmaz Hodson, Şah'ın üç oğlunu ve tüm ailesini kendi tabancasıyla öldürdü. Hodson Şah'a oğullarının kellesini "Nevruz hediyesi" olarak sununca Şah şöyle cevap verdi:
"Allah'a şükürler olsun ki Emir Timur'un torunları şehit olmada hep babalarının önünde koşarlar."
Bahadır Şah bir kafese kondu ve ölü bedenlerle birlikte şehirde ve bütün Hindistan'da gezdirildi. Türk kasabı Hodson ise sadece bir yıl sonra Lucknow'da ölü bulundu.
Son Timurlu