Dr. Musa Hub’un kaleme aldığı bu eser, klasik bir Ramazan kitabı değildir, bir arayışın kitabıdır. Zamanın sırrını, hayatın anlamını, gayesini. Boşa geçen ömrün telâfisi, mazinin kazâsı ve günahların affı için; yeniden doğuş için. “Bu son Ramazan’ım olabilir.” telaşıyla, Ramazan’a elveda psikolojisiyle yaşanarak yazılmış. “Ey nefsim!” diye diye içselleştirilmiş her bir cümlesi. Ölüm, insana ebedî yaşamın ve huzurun çaresini aratır. Tek çare iman ve Kur’an. Ramazan’da Kur’an’la erişilen “sonsuzluk sırrı” ve görünen “uzay gülleri”.
İlmî-fikrî konuların sıkıcılığı ve soğukluğu, edebî ve hitabî üslubun sıcaklığı ve samimiyetiyle dengelenmiş ve inanç etrafında örgülenmiş. Ramazan ayını iyi değerlendirmek her inananın derdidir. İnsan, değerini bildiği şeyi değerlendirir. Ramazan’ın değerini bilmeyen, ömrünün değerini de bilmez. Ömrünün değerini bilen, Ramazan’ın değerini bilir. Değerini bilen de onu değerlendirir ve manen dirilir. Ramazan’da Kur’anlaşan, insanî mi’râca yükselir.
Kitaptaki konuların her biri ayrı önemi hâiz. Kur’an ve Sünnet’te Ramazan Ayının ve Orucun Eşsiz Fazileti, Gerekliliği ve Dünya-Âhiret Faydaları. Ramazan’ı İhya Etme Bilinci, Dinamikleri ve Yolları. Ayların Sultanı Olan Şehr-i Ramazan’ın Hoşâmedilerle Karşılanması, Hürmetle Ağırlanması ve Hasretle Uğurlanması. Ramazan Günahkârlığı. Ramazan ve Ribat Şuuru. Ramazan Medeniyeti ve Gurbet Ramazanları.
Bu kitabın her inananı derinden ilgilendiren en orijinal kısmı ise: “Ramazan’ı İhyâ Kalitemiz ve Ferden / Ümmetçe Kaderimiz” bölümü. Ramazan’ı ikâme ile ümmetin kıyâmı (dirilişi ve ayağa kalkışı) arasındaki kaderdenk ilişkiyi deşifre eden o gizemli hadis-i şerif ve izahı. Dünyada müslümanların hâl-i perişanının ızdırabını çeken her mü’min, bu Nebevî mesaj ile hem hastalığı hem de ilacını öğrenmiş olur.
