Soren Kierkagaard'da Kaygı Kavramı
Yasemin AkışSoren Kierkagaard'da Kaygı Kavramı Sözleri ve Alıntıları
Soren Kierkagaard'da Kaygı Kavramı sözleri ve alıntılarını, Soren Kierkagaard'da Kaygı Kavramı kitap alıntılarını, Soren Kierkagaard'da Kaygı Kavramı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bence kaygı, onu tanımamış olduğu için yitip gitmek ya da altında ezilip kalmak istemeyen her insanın katlanıp çıkmak zorunda olduğu bir serüvendir. Dolayısıyla, doğru bir şekilde kaygılanmayı öğrenen insan, en önemli şeyi öğrenmiş demektir."
Kiekegaard, 'Kaygı Kavramı'
“İnsanların kendi iradeleri dışında gerçekleşen bir günahtan sorumlu tutulmaları ve bu nedenle lanetlenmeleri Tanrı'nın adilliği fikriyle çelişir.”
“Kaygı insanı asla terk etmez. Ancak kişinin kurtuluştan sonra kaygıyla kurduğu ilişki daha farklıdır. Umutsuzluğunun bir kere üstesinden gelebilen birey kendi kaygı durumuyla da barışır. Kişinin kendisini kaygıdan ve umutsuzluktan kurtarmasının yolu tecrübe kazanmaktır.”
Her şey geri döner--ama dönüşmüş olarak
"Her durumda kötüyü tercih etme olasılığının mevcudiyetinden korkan insan, kendisini bu sorumluluktan kurtaracak sistemler içerisine gizlenir."
İnsan için bütün zorluklar sahip olduğu sayısız olanağın farkına vardığı anda başlar.
“Tanrı, tıpkı çocuğuna yerine getiremeyeceğini bile bile ona görev veren anne babalara benzer.”
Umutsuzluk kişinin kendinden kurtulamamasının işkencesidir.
“İnsanın iyi ve kötü, cennet ve cehennem arasında seçim yapabileceğini söylemek onun Tanrı'yla aynı konumda olduğunu söylemekle aynı anlama gelir.”
“Kişilerin kendilerini öbekler halinde inananlara dönüştürmesi ve Tanrı karşısında kendi bireyselliklerini kaybetmeleri onları farkında olmadıkları bir yanılgıya sürükler.”
Sayfa 173Kitabı okudu
Benlik, ilişkinin kendisidir.
Oysa özgürlük kendi dışında hiçbir şeye bağlı değildir.
Gerçek seçim, seçimin anlamının farkında olmaktır.
“Cehaletimiz, yapacağımız seçimlerin bizi günaha götürebileceğini dayatır.”
“Adem insan türünün başlangıcı olarak kabul ediliyorsa ve özsel olarak kendisinden sonra gelen insanlardan farklıysa insan türü kendisinden farklı bir başlangıca sahip demektir. Eğer durum böyle ise insan türü birey olmayan bir bireyle başlar. Bu düşüncenin sonucu olarak insan türü ve birey ortadan kalkar, tarih başladığı anda yok olur.”