Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sosyolojinin Ana Başlıkları

Baykan Sezer

En Yeni Sosyolojinin Ana Başlıkları Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Sosyolojinin Ana Başlıkları sözleri ve alıntılarını, en yeni Sosyolojinin Ana Başlıkları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herhangi bir kavrama ve açıklama çabası olmadan bir olay önünde tutum takınabilmek söz konusu değildir.
Her olay, kendisinden önceki olayların ölçülerini, deneylerini içinde taşır. Aksi durumda tarih, gelişmeye kapalı, basit ve basit olduğunca da gülünç bir yinelemeden başka bir şey olmazdı.
Reklam
"sosyolojinin sosyolojisini yapmak!"
Bir bakıma sosyoloji ile bir hesaplaşma olacaktır. Elbet bütün sosyologların sosyoloji ile bir hesaplaşma çabaları bulunmaktadır.
Devlet, bunalım dönemlerinde büyük kamu yatırımları ve harcamalarıyla bunalımları engelleyebilecektir. Böylece toplumda işsizlik azlırken öte yandan da devlet eliyle pazara ek satın alma gücü aktarılabilecektir. Hitler döneminde Almanya’da ünlü otoyollarının yapımı boşa değildir.
Kişilerin toplumsal hareketlilik olanaklarının geniş olduğu ölçüde toplumsal gerginlikler de azalacaktır.
Marx’ın Batı toplumlarını eleştirmesine karşılık Weber, Batılılığa sahip çıkmış ve Batı’nın savunuculuğunu yapmıştır. Bu nedenle Weber, Batı’da anti-marxiste düşüncenin zirvesini oluşturmaktadır. Bu nedenle Weber bizde büyük bir ilgi uyandırmamıştır. Marxisme’in etkisinden uzak kalmış ülkemizde Marx’ın ilgi alanı dışında bırakmaya çalışmış olan Durkheim daha ilgi çekici bulunmuş, sorunlarımıza daha yakın sayılmıştır. Marx’ın etkinliğinin başlaması üzerine Weber bizde de gündeme gelecek ve Weber’e övgüler düzenlenecektir.
Reklam
Günümüzde sosyolojinin kendi kuralları ile bağımsız bir bilim oluşu Durkheim’ın çabalarının bir ürünü, temel eğilimleri ise Weber’in etkisinin bir sonucudur.
Weber’in görüşüne göre kapitalizm Protestanlığın bir ürünüdür. Eğer biz bugün endüstri devrimini yapamamış, dolayısıyla henüz kapitalist aşamaya ulaşamamış bir ülke isek bu, protestan olmayışımızın bir sonucudur. Bazılarımızın deyimiyle, azgelişmişliğimiz, Müslüman oluşumuzun bir sonucudur. Ve günümüzde görülen denge ya da dengesizlikler insanların kendi inançlarının ürünü olmaktan başka bie şey değildir.
Toplumların temelde belli eğilimleri olduğu ve bu eğilimlerin bilinmesiyle tarihin özellikle incelenmesine gerek bulunmadığı görüşünü başta Durkheim olmak üzere bazı Batı düşünürleri Marx’ın kuramını çürütmek için ortaya atmışlardır.
Marx, Batı’da görüşleri kendi ortamı ve döneminden bağımsız ve mutlak öğretiler olarak ele alınıp değerlendirilen Hz. İsa’dan sonra ikinci kişidir.
49 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.