Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sosyolojinin Ana Başlıkları

Baykan Sezer

En Eski Sosyolojinin Ana Başlıkları Sözleri ve Alıntıları

En Eski Sosyolojinin Ana Başlıkları sözleri ve alıntılarını, en eski Sosyolojinin Ana Başlıkları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her olay, kendisinden önceki olayların ölçülerini, deneylerini içinde taşır. Aksi durumda tarih gelişmeye kapalı, basit ve basit olduğunca da gülünç bir tekrardan başka bir şey olamazdı.
... eğer toplumların güçleri tarihi birikimin bir ürünü olsa idi Osmanlı İmparatorluğu’nun dönemin en güçlü devleti olması gerekirdi. Oysa bütün onurlu geçmişine karşılık Osmanlı İmparatorluğu XIX. yüzyılda açmazlar içinde bulunuyordu.
Sayfa 193Kitabı okudu
Reklam
Halkın kendi adına ve kendi gücüyle tarihe yön verebileceği ve bunu bilinçle yapabileceği inancı sosyoloji biliminin doğmasına yol açmıştır.
Felsefe, bütün bilimlerin kaynağı olduğunu da ileri sürmektedir. Bilimlerin bağımsızlıklarını felsefe içinde yeterli olgunluk kazanmaları sonucu gerçekleşmektedir. Yeni bilimlerin ortaya çıkışı felsefenin yetersizliğini göstermez. Bu inancın temelinde elbet her şeyi bildiklerini iddia eden Yunan filozoflarının çok bilmiş tutumları ve Thales’den Descartes’a matematikçi filozoflar bulunmaktadır. Unutulmamalı, bütün bilimlerin felsefeden çıktığı görüşünü andırır bir biçimde, dinden çıktığı da öne sürülmüştür. Başka deyişle Batı felsefesi din mertebesine erişmiş demektir.
COMTE
Auguste Comte sosyolojinin kurucuları arasında sayılmaktadır. Günümüz sosyolojisinin bazı temel görüşlerinin habercisidir. Bütün bunlara karşılık kendisi sosyoloji çevresi içinde felsefe yapmaktan öteye gidememiştir.
Marx’ın toplum gelişme kuramı
Tarihi maddeciliğin temelinde bulunan diyalektik bilindiği gibi Hegel felsefesinin temel taşıdır. Hegel felsefesinin alt yüz edilmesi olayının felsefenin dışına çıkmaya ne denli izin verdiği soru konusudur.
Reklam
Sorunlara eğiliş biçimimiz konunun belirlenmesinde en başta gelen etken olmakta ve yöntem sorununun bu konulara eğiliş biçimimizi de içermesi gerekmektedir. Sosyolojide yöntem konusu gerçekte sosyolojinin kendisi olmuştur.
Endüstri olayının ve Batı yayılmacılığının sosyoloji üzerindeki etkisi yadsınamaz. Ancak bu olayların en geniş bir biçimde yaşandığı İngiltere sosyolojinin gelişmesinde öncülük yapmamıştır.
Marx, XIX. yüzyılda Batı bilim ve bilincinin toplamı ve zirvesidir.
Marx, Batı’da görüşleri kendi ortamı ve döneminden bağımsız ve mutlak öğretiler olarak ele alınıp değerlendirilen Hz. İsa’dan sonra ikinci kişidir.
Reklam
Toplumların temelde belli eğilimleri olduğu ve bu eğilimlerin bilinmesiyle tarihin özellikle incelenmesine gerek bulunmadığı görüşünü başta Durkheim olmak üzere bazı Batı düşünürleri Marx’ın kuramını çürütmek için ortaya atmışlardır.
Weber’in görüşüne göre kapitalizm Protestanlığın bir ürünüdür. Eğer biz bugün endüstri devrimini yapamamış, dolayısıyla henüz kapitalist aşamaya ulaşamamış bir ülke isek bu, protestan olmayışımızın bir sonucudur. Bazılarımızın deyimiyle, azgelişmişliğimiz, Müslüman oluşumuzun bir sonucudur. Ve günümüzde görülen denge ya da dengesizlikler insanların kendi inançlarının ürünü olmaktan başka bie şey değildir.
Günümüzde sosyolojinin kendi kuralları ile bağımsız bir bilim oluşu Durkheim’ın çabalarının bir ürünü, temel eğilimleri ise Weber’in etkisinin bir sonucudur.
Marx’ın Batı toplumlarını eleştirmesine karşılık Weber, Batılılığa sahip çıkmış ve Batı’nın savunuculuğunu yapmıştır. Bu nedenle Weber, Batı’da anti-marxiste düşüncenin zirvesini oluşturmaktadır. Bu nedenle Weber bizde büyük bir ilgi uyandırmamıştır. Marxisme’in etkisinden uzak kalmış ülkemizde Marx’ın ilgi alanı dışında bırakmaya çalışmış olan Durkheim daha ilgi çekici bulunmuş, sorunlarımıza daha yakın sayılmıştır. Marx’ın etkinliğinin başlaması üzerine Weber bizde de gündeme gelecek ve Weber’e övgüler düzenlenecektir.
Kişilerin toplumsal hareketlilik olanaklarının geniş olduğu ölçüde toplumsal gerginlikler de azalacaktır.
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.