Risale-i Nur, öyle bir ziyâ-ı hakikat, öyle bir bürhan-ı hak ve bir sirâc-ı hakikat neşrediyor ve iki cihânın saadetini te'min edecek, Kur'ân ve îman hakikatlarını ders veriyor ve öyle bir lûtf-u İlâhî'dir ki:
Yirmibeş seneden beri, çoluk-çocuk, genç-ihtiyar, kadın-erkek, muallimi, feylesofu, talebesi, âlimi, mutasavvıfı gibi, herbir tabaka-i insâniye, bu Nur'un âşıkı, bu Nur'un pervânesi, bu Nur'un meclûbu, bu Nur'un muhibbi olmuşlar, bu Nur'a koşmuşlar, bu Nur'un sinesine atılmışlar, bu Nur'dan medet istemişler..
Milyonlarca bahtiyar kimselerden müteşekkil muazzam bir kitle, bu Nur'la nurlanıp, bu Nur'la kurtulmuşlardır..