Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Spinoza ve İnsan

Mehmet Fatih Elmas

En Eski Spinoza ve İnsan Gönderileri

En Eski Spinoza ve İnsan kitaplarını, en eski Spinoza ve İnsan sözleri ve alıntılarını, en eski Spinoza ve İnsan yazarlarını, en eski Spinoza ve İnsan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
186 syf.
·
Puan vermedi
İşler yolunda gittiğinde insanların çoğu kendini öylesine bilge sanır ki, onlara bir öğütte bulunmak hakaret etmekten farksız olacaktır... Anladım ki zihnimi ele geçirmelerine izin vermediğim sürece, korkularıma neden olan durumların hiçbiri kendi başına ne iyi ne de kötü.
Spinoza ve İnsan
Spinoza ve İnsanMehmet Fatih Elmas · Sentez Yayıncılık · 201511 okunma
Can filozofu Spinoza
Spinoza’nın çabası ve bize söylemeye çalıştığı şey, insan olarak hepimizi temelden ilgilendirmektedir. Onun söyledikleri, insanın içinde bulunduğu bir bütün olarak canlılığa, hayata dairdir. Bu nedenle Spinoza’yı bir “can filozofu” veya bir “ hayat filozofu” olarak okumak ufuk açıcı olabilir. Metin Becermen
Reklam
Spinoza’ya göre insanların Varlık veya Tanrı hakkındaki bilgileri yeterince net değil, fakat bir hayli bulanıktır. Onlar Tanrı’yı tıpkı bir cismi tahayyül ettikleri gibi zihinlerinde canlandırırlar ve zihinlerinde görmek istedikleri bir imge tasarlayıp, ona “Tanrı” adını verirler. İnsan olmaları nedeniyle, sürekli dış etkenlere maruz kalarak yaşamlarını sürdürdükleri için, onların bu şekilde tasavvurlar geliştirmeleri anlaşılabilirdir. Fakat pek çok hatanın kaynağı tam da buradadır. Tanrı’nın özü ya da doğası yeterince anlaşılamamaktadır.
Spinoza yaşamı boyunca kendisinie birtakım “değerler” adına yapılan baskıların da etkisiyle, bu köklere ilişkin yapmış olduğu sorgulamadan yola çıkarak, Varlık’ın aslında bir Fiat [Buyruk] olmadığı yönündeki durum tespitiyle, ahlâkı mevcut teolojik veya ontolojik dayanaklarından koparmak ve böylece onun yerine etiği geçirmek suretiyle, mağduru olduğu öğretilerin kavramlarının ve terimlerinin içlerini boşaltıp, kendi tasavvurlarıyla doldurarak, yepyeni bir sistem tesis etmeye çalışmıştır.
Ethica’da söz konusu ilk/temel önermeler olan aksiyomlarla başlayıp, yeşertilen düşünsel evren, bir bütün olarak kavrandığında, okuyucuda bir çeşit hakikat duygusu uyandırır. Bu nedenle felsefesine temel olarak aldığı aksiyomların ikna edici olup olmadığı sorusu, bu aksiyomlar aracılığıyla gözler önüne serilen muazzam yapının okuyucuda uyandırdığı hakikat duygusuyla önemsizleşecektir. Ethica’nın geometrik bir metot ile yazılmasının nedeni, Spinoza’nın bilimum teleolojik yaklaşım ve/veya yanılsamalardan kurtulmak istemesidir. Çünkü geometri bir telos uyarınca işlemez, fakat özlerle ilgilenir.
Spinoza’nın “insanı”nı anlatma girişimlerinde, belki de en güzel giriş cümlesi Zelyüt’e aittir: “Tanrı’sı Spinoza’nınki gibi olanın, insanı da Spinoza’nınki gibi olur.”
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Spinoza’ya göre bir bedenin neler yapabileceği henüz yeterince bilinmemektedir. Gerçekten de zihinden bağımsız olarak bir bedenin sırf doğa yasalarınca doğadaki başka bedenler tarafından nasıl etkilenebileceği ve aynı şekilde onlara etki edebileceği üzerine kafa yormuş pek kimse olmamıştır. Hâlbuki zihin karşısında bedene hakkını teslim etme gayretinde olan Spinoza için salt kendi doğasıyla bir beden zihni hayretler içinde bırakacak pek çok şey yapabilir.
Sayfa 124Kitabı okudu
Spinoza’ya göre ilk bakışta iyi ve kötü her bir insana göreli olan bir kavram çiftidir. Fakat bununla kalmak insanı septisizmin doruk noktasına sürükler. Bu bakımdan, gerekli olan bir “en yüksek iyi” fikri ve bir “kâmil insan” örneğidir. Öyle ki “insan için iyi olan”ı belirlemek mümkün olabilsin. Spinoza’nın insanın önüne koyduğu bu ideal, ancak üçüncü tür bilgiye erişen özgür, erdemli ve güçlü insanların tecrübeleyebildiği bir yol haritasıdır. Bu yol haritası, ölçü ve oran taşlarıyla bezenmiş, rationel bir çizgide yürünen bir yaşamın tarifidir.
Sayfa 150Kitabı okudu
Spinoza’ya göre zihinde oluşan fikirler zihinsel yapıyı ya da zihnin tanrısal doğasını bekirli biçimde etkilerler. Bununla birlikte, zihin ancak upuygun fikirlere sahip olduğunda etkindir ve zihin etkin olduğunda zorunlulukls eylemde bulunur. Upuygun olmayan, bulanık fikirleri olduğunda ise aynı zorunlulukla edilgindir ve edilgin zihin etkilere maruz kalır, yani tutkulara esir olur. Zihin edilgin hâlde iken ya daha üstün ya da daha eksik bir mükemmelliğe geçer. Daha çok mükemmelliğe sevinçle, daha az mükemmelliğe iss kederle/kederlenmeyle geçiş yapar. Bu tür geçişler, onun varoluşta kalma veya onu koruma çabasıdır.
Sayfa 155Kitabı okudu
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.