Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Attila, Cengiz Han, Timur

Stepler İmparatorluğu

Rene Grousset

Sayfa Sayısına Göre Stepler İmparatorluğu Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Stepler İmparatorluğu sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Stepler İmparatorluğu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Stepin dâhili tarihi, Türk-Moğol kabilelerinin tarihidir.
Step, bundan başka atın vatanıdır. Step adamı anadan doğma süvaridir. Batıdaki İranı veya doğudaki Türk-Moğol olsun, süvari giyinişini icat eden muhakkak ki step adamıdır. Bunu, Azak Boğazı'ndaki Yunan vazolarında tasvir olunmuş İskitler (Scythes) gösterdiği gibi, miláttan evvel III. asırda süvariye süvari ile karşı koymak için Hunları takliden entarileri yerine pantolon giyen Çinlilerden de öğreniyoruz. Seri akınlar yapan bu süvari, bundan maada atlı bir okçudur ve rakibini uzaktan düşüren, kaçarken ok atan Partların oku hakikatte İskitlerin ve Hunların okudur. Harbi, okla ve kementle avı veya kısrakları takip eder gibi idare eden bir tirendazdır.
Reklam
Türk ve Moğolların efsanevi atasının kurt olduğunu hatırlatalım. Moğolların Gizli Tarihi'ne göre, beyaz benekli, kızıl kurt (Börtiçine) veya Oğuzname'ye göre bozkurt (Gökböri). <<Bir ışık huzmesinden boz yeleli ve boz renkli büyük bir erkek kurt çıktı>>
Anadolu ve İran Türk fetihlerinde görülen İslamlaşma ve İranileşme hareketi, Göğün İmparatorluğu'nun Türk, Moğol veya Tunguz fatihlerinde gördüğümüz Çinlileşmenin tam bir karşılığıdır. Kaan ötede Göğün oğlu olduğu gibi burada bir sultan veya bir padişah olmakta ve yine orada olduğu gibi o da, stepten çıkan daha azimkâr başka hanlara az sonra yerini terke mecbur bulunmaktadır. Bu suretle İran'da Gazne Türklerinin Selçuk Türklerinin, Harezm Türklerinin, Cengiz Han Moğollarının, Timur Türklerinin, Şeyban Moğollarının (Mongols Cheibanides) yekdiğerini mahvedip birbirinin yerine geçtiğini görüyoruz. Osmanlı Türklerinden bahsetmiyoruz. Çünkü bunlar İslâm topraklarının en ileri saflarına ok gibi fırlayarak Küçük Asya'da can çekişen Selçukluların yerini alacaklar ve oradan işitilmemiş bir talih eseri olarak Bizansın fethine atılacaklardır.
Evvelâ, demografik olarak, dağınık bir aristokrasi halinde yerleşen barbar süvarileri bu kesif insan kütleleri, bu çok eski topluluklar içinde eriyip kaybolurlar. Sonra kültür bakımından: Mağlup Çin veya İran medeniyeti, haşin galibini teshir eder, mest eder, uyuşturur ve yok eder. Ekseriya, fetihten elli sene sonra her şey, hiçbir şey olmamış gibi yürür. Artık Çinlileşmiş veya İranileşmiş barbar, barbarlığın yeni hücum dalgalarına karşı medeniyetin muhafazasına çalışacakların ilkidir.
Başbuğ ırklar, başka kavimlere şahlık eden milletler azdır. İşte Romalıların yanında, Türkler ve Moğollar bunlar arasındadır.
Reklam
İskitler gibi İrani ırktan veya Hunlar gibi Türk-Moğol ırkından olsunlar, bütün kuzey göçebeleri, hayatlarını at sırtında geçiriyorlardı ve bu step hayatı tamamıyla geyik veya yaban eşeği sürülerini kovalayıp sıkıştırmakla sonsuz çayırlarda antilopları takip eden kurtların koşuşlarını seyretmekle geçerdi.
Hiyong-nular da tamamıyla göçebedirler. At, öküz, koyun ve deve sürüleri onların yaşayışlarını tayin eder. Hiyong-nular bu hayvanlarla su ve otlak aramak için mütemadiyen yer değiştirir, göç ederler. Sadece etle beslenirler. Bu özellik çok daha fazla vejetaryen olan Çinlilere tuhaf gelmektedir. Deri elbise giyerler ve kürkler üzerinde yatarlar. Keçe çadırlarda otururlar. Dinlerine gelince ilâhileştirilmiş gök demek olan Tengri ibadetine ve bazı mukaddes dağların kutsanmasına dayanan müphem bir Şamanizm'dir. En yüksek hükümdarları yani şan-yü insan ve hayvan sayımı için sonbaharda "atların semiz olduğu mevsim" de kurultayı toplar. Bütün Çin müellifleri bu barbarları bize, ekili sahaların hududunda ansızın görünerek insan, hayvan, mal mülk her şeyi talan ederek mukabil bir taarruz beklemeden ganimetleri toplayıp süratle kaçan kaşarlanmış yağmacı insanlar olarak göstermektedirler.Takip olundukları zaman taktikleri, Çin kuvvetlerini Gobi'nin ve stepin iç bölgelerine çekerek kendileriyle karşı karşıya gelmelerine meydan vermeden ok yağmuru altında taciz etmekten ve son darbeyi ancak düşman bir defa açlık ve susuzlukla bitap düştüğü ve tamamen maneviyatı kırıldığı zaman indirmekten ibarettir. Süvarilerindeki hareket kabiliyetinin ve ok atmaktaki maharetin kendilerine temin ettiği bu taktik, ilk Hiyong-nulardan Cengiz Han'a kadar step adamlarında hiç değişmeyecektir.
178 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.