Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsan Vücudunun, Hayat Bilgisi ve Fen Bilgisi Kitaplarında Yazmayan Çok Acayip Gerçekler

Şu Acayip İnsan Vücudu

Özkan Öze (Tarık Uslu)

Şu Acayip İnsan Vücudu Sözleri ve Alıntıları

Şu Acayip İnsan Vücudu sözleri ve alıntılarını, Şu Acayip İnsan Vücudu kitap alıntılarını, Şu Acayip İnsan Vücudu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ne demişler, yapan bilir, bilen konuşur..."
Sayfa 37 - Uğurböceği YayınlarıKitabı okudu
Bu mucize değil de ne?
"Allah'ın yarattığı bu kadar sistem nasıl oluyor da görevini hiç karıştırmadan eksiltmeden yerinde yapıyor."
Uğurböceği YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"İlk kez serçe gördüğüm günü İlk kez papatya gördüğüm günü İlk kez yıldızları gördüğüm günü hatırlamak ve bir daha unutmamak isterdim."
"Bir insanın dünyaya geliş hikayesi, şu yeryüzünde yaşanan tüm öteki hikayelerden daha çok merak edilesidir. Çünkü bu, hepimizin hikayesidir."
Reklam
Bir ceviz ağacından taze koparılmış bir cevizin en dışında yeşil bir kabuk vardır. Bu yeşil yumuşak kabuğu kafa derimiz kabul edersek, hemen altındaki sert kabuk da, kafatasımızla eşleşir. Ama asıl benzerlik bundan sonra görünür. Ceviz, kıvrımlı yapısıyla beynimize çok benzer. Ayrıca ceviz içi tıpkı beynimiz gibi iki yarıdan oluşur. Ceviz içinin üzeri incecik bir zarla kaplıdır. Beynimiz de adına korteks denen ince ama son derece önemli beyin zarıyla sarılmıştır. Asıl ilginç olan, Meyveler arasında içinde gümüş iyonu taşıyan tek meyve cevizdir. Ve vücudumuzda gümüş iyonuna ihtiyaç duyan tek organ da beyindir! Yani ceviz her haliyle "Ben beyin için yaratıldım" demektedir.
Reklam
Dünyada ekilir, cennette açar ve bir gün, koklarsınız o çiçeği...
Her bir kıl için derimizin altında bir kıl kökü vardır. Bu kıl kökü, kılın ya da saçın beslenmesini ve uzamasını sağlar. Ancak saçlarımız onları kesmediğimiz sürece uzayabildiği kadar uzadığı halde, kaşlarımız, kirpiklerimiz belli bir uzunluğa geldiklerinde daha uzamazlar. Tüm saçlar ve kıllar aynı maddeden yaratıldığı halde, hepsinin aynı şekilde uzamaması gerçekten ilginç bir durumdur. Eğer kirpiklerimiz saçlarımız gibi uzayacak olsaydı başımız gerçekten büyük belada demekti. Aynı şey kaşlarımız için de geçerli, onlarda kafalarına göre uzamazlar. Allah yeryüzünde yarattığı her şeye, belli bir ölçü koymuştur. Ne okyanuslar sınırlarını aşabilir, ne yıldızlar kafalarına esen yörüngelerde uçabilir, ne de tek bir kıl, istediği kadar uzayabilir.
Doğduğumuzda vücudumuzda 360'a yakın kemik vardı. Ama zaman içinde bazıları bazılarıyla kaynașıp birleşti ve bu sayı 206'a indi. Şuan, vücudumuzda irili ufaklı tam 206 parça kemik vardır. İskeletimiz işte bu 206 parça kemiğin bir araya getirilmesiyle yaratılmıştır. Bu mükemmel ötesi bir sistemdir.
Yediğimiz yemekler yolunu şaşırıp, yemek borusuna değil de soluk borusuna giderse? Gün içinde yüzlerce kez yutkunur ve bir şeyler yutarız. Ama böyle bir durum neredeyse hiç başımıza gelmez. Çünkü soluk borusunun başladığı yerde, küçük bir kapakçık yaratılmıştır. Bu kapakçık yutkunmamız sırasında kapanır. Böylece midenize gitmesi gereken sıvılar ve katı yiyecekler soluk borumuza kaçmaz. Yutkunma işlemi biter bitmez de kapak tekrar açılır ve nefes alıp vermeye kaldığımız yerden devam ederiz. Ve gönül rahatlığıyla, boğulma korkusu yaşamadan yer içeriz. Eğer Allah boğazımızda böyle bir sistem yaramamış olsaydı, yemek yerken bir bomba imha uzmanı kadar dikkatli olmamız gerekirdi. Ancak bu dikkat bile çoğumuzu sofra başlarında telef olup gitmekten kurtaramazdı.
Burnumuzla olduğu gibi sindirim sisteminin bir bakıma başlangıcı olan ağzımızla da nefes alabiliriz. Burnumuzun tıkalı olduğu nezleli günlerde, boğaz denen kavşak noktasının ne kadar önemli olduğunu çok iyi anlarız.
88 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.