Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlâre su
Kim bu denlü dutuşan odlare kılmaz çâre su
(Ey gözüm! İçimdeki ateşlere gözyaşımdan su saçma. Zira bu kadar fazla tutuşmuş ateşlere suyun faydası olmaz.)
İçmek ister bülbülün kanın meğer bir reng ile
Gül budagınun mizâcına gire kurtare su
(Gülün dikenli dalı, bülbülün kanını içmek ister. Su, bir hile ile gül dalının damarına girip, onun mizacına göre hareket ederse belki bülbülü kurtarabilir)
Suya virsun bâğbân gül-zarı zahmet çekmesün
Bir gül açılmaz yüzün tek virse min gülzâre su
(Bahçıvan boşuna zahmet çekmesin,yorulmasın gül bahçesini sele versin ve mahvolmaya bıraksın.Çünkü bahçıcan bin tane gül bahçesini sulasa da senin yüzün gibi gül açılmaz.)
Zevk-i tîgundan acep yoh olsa gönlüm çâk çâk
Kim mürûr ilen bıragur rahneler dîvâre su
(Ey sevgili ! Senin kılıç gibi keskin bakışlarının zevkinden gönlüm parça parça olsa, buna şaşılır mı? Niketim su da, akarken duvarda yarıklar bırakır.)
ey dostlarım, eğer sevgilinin elini öpmeden, bu arzumu gerçekleştiremeden ölürsem, ben öldükten sonra toprağımdan testi yapıp onunla sevgiliye su verin.
fuzûlî, sevgilimin elini öpme arzusunu sağ iken yerine getiremezsem mezarımın toprağından yapacağınız testi ile sevgiliye su verin; hiç olmazsa, öldükten sonra, arzumu bu şekilde gerçekleştirebileyim der. toprak testi, sevgilinin eline değerse, dolayısıyla fuzûlî de o kutlu eli öpmüş olur.
toprak testi, su içerken hz peygamberin ağzına değince, fuzûlînin mezarının toprağı habibullah tarafından öpülmüş olacaktır. bu durumda hz peygamber, fuzûlînin vücudunu da öpmüş sayılacaktır. dolayısıyla fuzûlî de muradına ermiş olacaktır.