Sarayından çık, kenar mahallelerde şöyle bir dolaş. Gör ne sefalet, ne çirkinlikler var. Köpeklerle insanlar yan yana yatıyorlar. Bir lokma ekmek için namuslar satılıyor.
Yolda rastladığı herkes tiksinti veriyordu ona; herkesin yüzü, yürüyüşü, hareketleri tiksinç geliyordu. Birisi kendisiyle konuşmaya kalksa, herhalde doğruca yüzüne tükürür ya da belki de ısırırdı.