Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Suçlamalar -1 / Sağcılık-Faşizm

Galip Erdem

Suçlamalar -1 / Sağcılık-Faşizm Gönderileri

Suçlamalar -1 / Sağcılık-Faşizm kitaplarını, Suçlamalar -1 / Sağcılık-Faşizm sözleri ve alıntılarını, Suçlamalar -1 / Sağcılık-Faşizm yazarlarını, Suçlamalar -1 / Sağcılık-Faşizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Savaştan sonra materyalizm yeniden güç kazanmaya başladı. Ve İtalya'yı anarşiye doğru itti. Bu karşılığa ve moral çürümeye idealistler, eski askerler, milliyetçiler ve diğer gruplar karşı geldiler. Bunlar Mussolini'de aradıklarını buldular. Daha baştan itibaren faşizm, hareket (aksiyon) taraftarı bir felsefe olmuştu. 1921-1922 yılları faşist mangalarının (Kara Gömleklilerin) hareketlerine şahit oldu. Faşist mangaları eski rejimin kanunlarını hiçe saydılar. Çünkü bu rejim, faşizmin özlediği millî devletle uyuşmuyordu. Kaldırılması mutlaka gerekiyordu. 1922 Roma yürüyüşünden sonra faşizm artık devletle savaş halinde değildi. Çünkü faşizm bizzat devlet olmuş, Mussolini ve partisi iktidara gelmişti... (Çağdaş Siyasal Doktrinler - Bülent Dâver)
Sayfa 173Kitabı okudu
Faşizm gibi nasyonal sosyalizm de eşitçi demokrasiye ve genel oy sistemine karşıdır. Mussolini büyük sayının hâkimiyetini daima reddetmiştir. Ona göre "Faşizm, sayının sırf sayı olmak yüzünden toplumları yönetme hakkı vereceğini kabul etmez. Sayının belli dönemlerde yapılan seçimlerle toplum yöneticilerini ortaya çıkaracağını inkâr eder. Faşizm, düzeltilemez, verimli eşitsizliğe inanır." Hitler de bu konuda şöyle demektedir: "Seçimlerle bir büyük adamı ortayı çıkarmak bir deveyi iğne deliğinden geçirmekten daha zordur... Tarihi yapanlar sadece azınlıklardır." Elitizm: Mussolini gibi Hitler de elitizmi savunur. Yani en iyi yönetimin kendi kendini seçmiş üstün yetenekli, seçkinler yönetimi olduğuna inanır. Ancak, Mussolini elitleri Pareto'nun anladığı mânâda seçkin yönetici grup olarak kabul ederken, Hitler daha çok elit ırk (Cermen, Aryen ırkı) kavramı üzerinde durmuştur. Devletin Yüceltilmesi Faşizm de, nasyonal sosyalizm de genellikle devleti yüceltmişlerdir. Ancak Mussolini'de devletin yüceltilmesi devlete tapma ve devlet dini (kültür) yaratma derecesine varırken Hitler'in öğretisi devleti halkın (volk) yani ırksal birliğin buyruğunda bir amaç olarak görür. Hitler için önemli olan "Halk devleti" (Herrenvolk) dir. (Bülent Dâver - Çağdaş Siyasal Doktrinler, s.116)
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
"Dincilik ve siyasi ümmetçilik, Türklüğü ikinci plana itmek veya var saymamak olduğundan milliyetçiliğe aykırı yahut düşmandır. Bu bakımdan dinciler, siyasi ümmetçiler, hilafetçiler "sağcı" olamazlar.Siyasi ümmetçiler, İslam beynelmileli düşüncesinde olup Türklüğü İslam topluluğu içinde eritmek malihulyasına kapılmış olduklarından beynelmilelcidirler ve her beynelmilelci gibi solcudurlar." - Hüseyin Nihal Atsız
Oysa, diğer milletler çoktan uyanmıştı; uyuyan sâdece bizdik!
Reklam
“Milliyetçi Türk gençlerinin romancısı Peyami Safa'dır, Nihâl Atsız'dır, Cengiz Dağcı'dır, Tarık Buğra'dır ve Emine Işınsu'dur.”
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yıllarca Türk milliyetçiliğini faşizimle suçluyanlara cevap Galip ağabeyden gelmis. Moskof köpeklerinin komünist olmayan ve kendilerine düşman olan herkesi faşist diye yaftalamasından tutunda bir çok konuya hitaben farklı fikirlerin farkli temsilcilerinden alıntılarla harika bir eser çıkmış. Ne sagciyiz ne solcu, yaşasın Türkün yolu!
Suçlamalar -1 / Sağcılık-Faşizm
Suçlamalar -1 / Sağcılık-FaşizmGalip Erdem · Ötüken Neşriyat · 2012150 okunma
Sağ ve sol belli bir dünya görüşünü, doktrini veya ideolojiyi ifade etmeden ziyade, çok umumî bir sınıflandırmadır.
1917 Bolşevik ihtilâli başarıya ulaştığı, Millî Mücadele yıllarının zoraki Türk-sovyet dostluğu da sona erdiğinden komünistlerin milliyetçiliklere savaş acmalarinda yadırganacak bir taraf yoktur.
168 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.