Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Suçumuz İnsan Olmak

Oktay Akbal

Suçumuz İnsan Olmak Gönderileri

Suçumuz İnsan Olmak kitaplarını, Suçumuz İnsan Olmak sözleri ve alıntılarını, Suçumuz İnsan Olmak yazarlarını, Suçumuz İnsan Olmak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir dergi yaprağından, bir resimden, bir roman parçasından, bir gramofon plağından, bir bu­lut gölgesinden hayatın dışına çıkabiliyordu. Yaşamın çirkinlikleri­ni görmez oluyordu. Ne varsa hepsi on yedi yaşındaki genç bir İstan­bul kızına yakışacak kadar güzel şeylerdi. O, hayatının dışına çıka­cak güce sahipti, hep öyle kaldı.
Sayfa 20
Beklenilmedik iri dalgalar parçalamaz mıydı en sağlam tekneleri?
Reklam
Sesler kelimeleşebilirdi artık. Kelimeler birer anlam taşıyabilirdi. Yanındaydı, iki adım ötesinde, ufak bir at kestanesi gölgesinde.
Leş!
Yabancı bir kadınla, karısından gizli, dünyadan, insanlardan saklı bir aşk serüvenine atılmaya gidiyordu.
Belki de aynı ruh hâllerinin kolay rastlanmaz iki ortağıydılar.
Sayfa 112
hayır, tam aksi :)
Bu havada radyo bile çalamazdı insan. Bir vals, bir tango, hattâ alaturka bir kederli şarkı bile şu dağınık evin sabah düzensizliği içine yayılırsa bütün güzelliğini kaybetmiş olurdu.
Reklam
Sevgisiz evlilik
Gerçekte şu birbirine uzak, ama beraber yaşamaya mahkum, iki yeryüzü yaratığı, etten kemikten iki basit, kaba insan vardı.
Bir ev içi, mutluluk, renk, sevinç, musîkî...
(...)O kör dolap beygiri, o basit karınca değildi artık. Başkaldırmış bir insandı. Alışılmış düzeni çiğneyebilen, yürekli kişilerden biriydi.
Sayfa 66
Yağmuru yabancı bulmadı kendine. Şimdi onun altında tek başına yürüse, gitse. Yıkasa hayâlsizliğini, arıttsa sıkıntılarını. Bütün iç pürüzlerini eritse bu yağmur.
Reklam
Çamurların içinde başını yıldızlara çevirmesini biliyordu(...)
Gerçek denen şeyler bir defacık, bir defacık da düşlerden doğamaz mı?
Sokaktan yorgun argın insanlar geçiyordu. Bitkin adımlarla bir eve, bir yuvaya giden insanlar... Hiçbirinde mutlu görünüş yoktu. Sanki hepsi de bir felâketten artakalmışlar! Bir yangından, bir depremden kurtulmuşlar. Öylesine bezgindiler, perişandılar.
Sayfa 35
Hayatın hep güzel yönleri kalmalıydı kişinin belleğinde. Çirkinlikler, acılar, bayağılıklar atılıp unutulmalı. Yaşanmamış gibi olmalıydı!
İyiydi, karısını seven bir erkekti. Ama istese de istemese de yorgun düşmüştü hayatın zorluklarıyla. Yaşamanın sevincini karısına tattıramazdı. Gülmesini beceremezdi örneğin.
Sayfa 24
1.107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.