Sümerlerden İslama Kutsal Kitaplar ve Dinler
Arif TekinSümerlerden İslama Kutsal Kitaplar ve Dinler Sözleri ve Alıntıları
Sümerlerden İslama Kutsal Kitaplar ve Dinler sözleri ve alıntılarını, Sümerlerden İslama Kutsal Kitaplar ve Dinler kitap alıntılarını, Sümerlerden İslama Kutsal Kitaplar ve Dinler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.DİN MESELESİ BASİT BİR COĞRAFYA OYUNUDUR.
Tevrat kitabı Muhammed zamanında yazılı bir kaynak olarak piyasada bulunuyordu. Muhammed ondan yararlandığı gibi isteyen herkes de yaralanabiliyordu. Hatta bu efsaneleri kopya etmek için illa okur yazar olmaya gerek yoktu. Çünkü Tevrat kültürü bölge insanı tarafından yaşandığı için herkes onu biliyordu.
Kur'an ve Tevrat'ta Lut Kavmi
"Akıl ve ilim kullanmadan kutsal kitapların masallarına inananlar, aynı kitaplarda Ay'ın küflü peynirden yapıldığı yazılı olsa ona da inanırlar."
Sayfa 197 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncil'lerinin İsa'dan 3 asır sonra bin kişilik bir ruhani meclis tarafından Türkiye'nin İznik'te; yine Kur'an'ın da Muhammed'den sonra Halife Osman zamanında yazıldı.
Sümerlerde, ölümden sonra suçlu insanların içine düşecekleri yere (cehenneme) "kur", Yunanlılarda "hades", Yahudilerde de "şeol" denirdi.
Kuran’da Yasin suresi 82. Ayette “Allah bir şeye ol seçimi hemen oluverir” deniliyor. O halde acaba Allah’a zor mu geliyordu ki kalkıp göklerle yeri 6 günde yarattı, neden bir anda değil de 6 günde?
Muhammed henüz Mekke'de iken müşrikler onun ölüm fermanını çıkardıkları halde onlarla savaşmak için herhangi bir fetva ayeti inmedi; ne zaman ki Medine'ye geçip güçlendi, işte o zaman savaşa izin veren ayetler inmeye başladı.
Hac suresi 39. ayette; "Kendileriyle savaşılanlara (Müslümanlara) savaş için izin verildi. Çünkü bunlara zulüm yapılmıştır." denilir. Eğer burada, "Muhammed peygamber Medine'de maddi olarak güçlendiği için bu ayetleri savunmuştur" gerçeğine karşı gelinirse, ben de derim ki, hem Muhammed'in kendisi, hem de Müslümanlar Mekke'de de mazlumdu; peki neden tanrı orada da savunma amaçlı savaş ayetleri göndermedi!
yeryüzünde tek bir can acı çekerken nasıl mutlu olunur ki
Sümerlerde Ay 15 günlükken veya görünmediği zamanlarda, halk yas tutarak bazı şeyleri yemezdi
İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde Sümerlerle ilgili 74 bin tablet var; bugüne kadar bunlardan çok az bir bölümü okunup tercüme edilerek insanların bilgisine sunulabildi; kalanlarda neler var henüz kimse bilmiyor
Erich Fromm
Bir öğreti ne kadar mantıksız olursa olsun toplum tarafından kabul edilerek güç kazandığı zaman, milyonlarca insan kendilerini dışlabmış ve izole edilmiş hissetmektense, ona inanmayı tercih etmektedir
Sayfa 212 - berfinKitabı okudu
Dostoyevski
Bir kültür, bir sistem içinde doğup büyüyen bir insan kolay kolay o çerçevenin,o örf adetlerin dışına çıkamaz,yanlış bulsa da cesaret edip onu kıramaz.
Sayfa 25 - BerfinKitabı okudu
Zerdüşt'e göre insan öldükten sonra kılıçtan daha ince olan cinvat köprüsünden geçer. Bu arada kötüler düşüp temizlenir, iyiler ise köprüyü rahatlıkla geçip doğruca cennete varırlar. Zerdüşt de, islamiyet'teki gibi ahirete mahşer denilen bir toplanma yerinin olduğuna inanırdı.
ABD ve Avrupa gibi demokrasi ile yönetilen ülkelerin her bakımdan İslam ülkelerinin önünde olmaları önemli bir çelişki: Bu konuda kendi kendime ‘mademki iddialara göre Kur’an’ın arkasında kainatın yaratıcısı vardır, o halde neden daha dün keşfedilen ABD şu an dünya lideri durumunda ve İslam tarihine baktığımızda buraya hiçbir peygamber de gönderilmemiş.
Sayfa 6Kitabı okudu
hayvan neden öldürülüyor yoksa bir gelenek mi ?
Tevrat’a göre eşcinsel ilişkiye giren iki kişi de öldürülürdü. Hayvanla ilişkiye giren ister kadın olsun ister erkek olsun, o hayvanla birlikte öldürülürdü.
BÜTÜN DİNLER SÜMER KÜLTÜRÜDÜR HİÇBİRİ TANRIDAN DEĞİLDİR
Hz. Muhammed, "İşçinin alınteri kurumadan ücretini ödeyin" demiştir. Bu söz Tevrat'ta şöyle geçiyor; "Güneş batmadan önce işçinin ücretini ödeyin!" Kaldı ki bunun ilk kaynağı Tevrat da değildir. Musa'dan asırlar önce Mezopotamya'da yaşamış olan Ana İttisu kendi kanununda bunu daha farklı bir biçimde dile getirmiştir: "Şayet bir insan birine çalışır, parasını almadan ölür/işi bırakır veya hastalanırsa iş sahibi onun yevmiyesini ödemelidir" denmektedir.