Şüpheleri Yok Eden Tevhid Gerçeği

Muhammed B. Salih El-Useymîn

Şüpheleri Yok Eden Tevhid Gerçeği Quotes

You can find Şüpheleri Yok Eden Tevhid Gerçeği quotes, Şüpheleri Yok Eden Tevhid Gerçeği book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kimi insanlar Müslüman olduğunu iddia etmekle birlikte, Lâ ilâhe illallah sözünün anlamını bilmemektedirler. Çünkü onlar maksadın Lâ ilâhe illallah’ın anlamını bilmeksizin ve ona i’tikâd etmeksizin, sadece harflerini telaffuz etmekten ibâret olduğunu sanırlar.
Avamdan olan bir muvahhid bu müşriklerden bin tane âlime galip gelir. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Muhakkak bizim ordumuz, elbette onlar galip olanlardır." ( es-Saffât,173)
Sayfa 65 - Avamdan olan muvahhid kimse, tevhidi üç türüyle, yani ulûhiyyet, rubûbiyyet ve isim ve sıfatlarla ikrar ederek, kabul eden kimse demektir.Kitabı okudu
Reklam
Allah’tan başka hiçbir kimsenin yerine getirmeye güç yetiremediği herhangi bir hususu, Allah’tan başkasından dua ederek isteyen bir kimse, -dua ettiği varlık ister canlı, ister ölü olsun- müşrik ve kâfir olur.
Allah, Rasûlü Muhammed'i (s.a.v) kendilerini ibâdete veren bir kavme peygamber olarak gönderdi. Fakat onların bu ibâdetleri, Allah’ın hakkında hiçbir delîl indirmediği, bâtıl bir ibâdet idi. Bu kavim, sadakalar veriyor ve pek çok hayır işliyorlardı. Ancak bu hayırların onlara bir faydası olmuyordu, çünkü onlar kâfirdiler. Yüce Allah’a yakınlaşmanın bir şartı, yüce Allah’a yakınlaşmaya çalışan kimsenin Müslüman olmasıdır. Onlar ise Müslüman değillerdi. Onlar, putlara kendilerini yüce Allah’a daha çok yakınlaştırsınlar diye ibâdet ediyorlardı. Onlar, putların, Allah’tan başka varlıklar olduğunu, kendilerine bir fayda sağlayamayacak, bir zarar veremeyecek olduklarını bilmekle birlikte, Allah nezdinde kendilerine şefaatçi olacaklarını kabul ediyorlardı. Ancak onların bu şefaat ümitleri bâtıl bir ümitti.
"Âdemoğullarının dinlerini terk edip küfre girmelerinin sebebi, salih zatlar hakkında aşırıya kaçmalarıdır." Aşırıya kaçmak: İbadette, amelde ve övgüde, yermek ya da haddi aşmak demektir.
Zorlanan kimse dışında, îmânından sonra kâfir olan hiçbir kimsenin mazereti makbul değildir. İster şaka, ister bir görevi kaybetmemek, ister vatanı savunmak ya da buna benzer hangi maksatla olursa olsun, kendi tercihi ve iradesi ile küfrü gerektiren bir iş yapan kişi, kâfir olur. Çünkü yüce Allah, kalbi îmân ile dopdolu olmak şartıyla zorlanan kimse dışında hiçbir kimsenin kâfir olmasının mazeretini kabul etmemiştir.
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.