Lacey Evet. Artık yeni şeyler denemeye yönelik her fırsatı değerlendirece deyip durdu. Gözleri kocaman
açıldı. Bir dakika. B-bu düşündüğün şey değil, dedi ama sesi çok alçaktı. Galen, Laceynin onu mu kendisini
mi ikna etmeye çalıştığını anlayamadı. O yüzden sessiz kaldı. İstiyorum. Ne kadar çok istediğimi
bilemezsin, diye hafifçe gülerek ekledi. Ama bu bir sorun olur, çirkin olur. Hem de o kadar zaman hayalini
kurduktan sonra
Mojitosundan bir yudum aldı. Sonra açık kahve gözlerini ona çevirdi.
Bir kez taviz vermeye ne dersin? Tek bir öpücük, burada şelalenin altında. Böylece bu yeri ve seninle
birlikte bu özgürlük anını olduğu gibi hatırlayabilirim. Pişman olmak yok.
Galen neşeyle güldü ve öne çıkarak İzle ve gör, deyip hafifçe gelen dalga kıyıya çarpana kadar bir an bekledi ve bileğini savurarak taşını suyun yüzeyinde sekmesi için fırlattı. Bir, iki, üç, dört kez sekti.
Lacey alçak sesle ıslık çalarak, Fena değil. Şimdi sıra bende, deyip derin bir nefes aldı ve nefes verip taşını suyun yüzeyine fırlattı. Bir, iki, üç, dört, beş Yuh!
Lacey yumruğunu havaya kaldırarak, Yedi! Oley! Ben şampiyonum! diyerek sevinç çığlıkları attı.
Galen güldü ve kafasını sallayarak, Bir kez kazanmak seni
şampiyon yapmaz ufaklık, dedi.