Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Susam ve Zambaklar

John Ruskin

Susam ve Zambaklar Gönderileri

Susam ve Zambaklar kitaplarını, Susam ve Zambaklar sözleri ve alıntılarını, Susam ve Zambaklar yazarlarını, Susam ve Zambaklar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Denizin azgın sularıyla boğuşan bir denizci, kitabına veya deney şişesine odaklanmış sessiz bir öğrenci gibidir.
Reklam
Ruhumuzu koruyacak olan manevi zırhın kalbimize iyice yerleşebilmesi için bir kadının yardımına muhtaç olduğumuzu unutmamalıyız.
Sayfa 90
Çünkü bu insiyakî, gelişigüzel fazilet devam edemez. Ne kadar yüce kalpli olursa olsun, kendisini bir yılından farksız hale getiren hiçbir millet devam etmez. Bir millet, duygularını disipline sokmak ve onlara yön vermek zorundadır; aksi taktirde bir gün, bu duygular onu, akrep kuyruğu misali, terbiye edecektir. Hepsinden önemlisi de, bir millet, para kazanan bir yığın olarak devam edemez: Kitapları hor görerek, ilmi hor görerek, sanatı hor görerek, tabiyatı hor görerek, merhamet duygusunu hor görerek, sadece ve sadece para kazanmak için gayret göstererek ve bütün bunların cezasını çekmeksizin, varlığını devam ettiremez.
Nasıl gerçek bir bilgi akla ilk gelen düşünce değil de, disipline sokulmuş ve tecrübe edilmiş bir bilgi ise, aynı şekilde, gerçek bir duygu da ilk olarak kapıldığınız duygu olmayıp disipline sokulmuş ve tecrübe edilmiş bir duygudur, ilk duygular boş, yersiz, güvenilmeyecek cinstendir; onlara boyun ediğimiz taktirde bu duygular bizi, boş bir gayret ve samimi olmayan bir heyecan içerisinde, gerçek gayeden ve gerçek duygudan mahrum bırakıncaya kadar, çılgıncasına, ta uzaklara sürükleyip götürecektir. İnsani duyguların hiçbiri kendi başına kötü değildir; onlar sadece disipline sokunmadıkları zaman kötüdürler. Duygunun asilliği veya yüceliği, kuvvetine ve yerinde bir duygu olup olmamasına bağlıdır; zayıf olan ve bayağı bir gaye için duyulan duygular kötüdürler.
Her çeşit adiliğin temelinde duygusuzluk bulunmaktadır. saf ve basit şekliyle adilik, bedenin ve ruhun eğitilmemiş ve gelişmemiş bir duygu noksanlığından başka bir şey değildir; fakat doğuştan gelen gerçek adilikte öldürücü bir katılık veya sertlik vardır ki, bu katılık son haddine vardığı zaman, herhangi bir korku, zevk, dehşet ve acıma duygusu olmaksızın, her türlü hayvanca alışkanlığa ve suça yol açabilir, insanların adiliği, ellerinin duygusuz, kalplerinin ise kaskatı bir hal almasından, kötü alışkanlıkları edinmelerinden ve vicdanlarının katılaşmasından ileri gelmektedir; sempatiden -anlayışlı olmaktan -belki de hepsinden çok alelade, her gün kullanılan fakat çok yerinde bir terim olan , yani davranış ve konuşmalarındaki incelikten veya beden ve ruhun temas kurabilme kabiliyeti denebilecek olan şeylerden mahrum oldukları nispetle, insanlar adi birer varlık olarak kalmaya ilelebet mahkumdurlar.
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Yazar kitabın başında şöyle söylüyor, “hayatım boyunca ışığa çıkarmaya, göz önüne sermeye çalıştığım, öğrenmekten ve öğretmekten sonsuz bir mutluluk duyduğum, insan hayatı için temel olan gerçekleri bu yazılarımda dile getirdim” demiştir. Sayfa olarak küçük ama içerik ve anlam olarak oldukça derin ve etkileyici olan bu şaheseri keyifle ve içselleştirerek okudum. Her bireyin bu şaheseri okumasını ve okutmasını isterim.
Susam ve Zambaklar
Susam ve ZambaklarJohn Ruskin · Doğu Batı Yayınları · 2016947 okunma
Tanrı’nın yarattığı iyi şeyleri kavrayabilecek olan tek şey, gene Tanrı’nın verdiği güçlü bir insanlık sevgisidir.
Tüm bu lütufları ve nimetleri hor görüyorsunuz. Gerçeği söylemek gerekirse aranızda hor görmeyenler de var; eserleri, etkinlikleri, yaşamları ve ölümleri sayesinde var olduğunuz ve asla şükranlarınızı sunmadığınız kişiler. Hor gördüğünüz, unuttuğunuz bu kişiler olmasaydı böyle bir varlığa, refaha ve ihtişama erişmeniz mümkün olmazdı.
Doğayı hor görüyorsunuz; yani doğal manzaraların uyandırdığı bütün derin ve kutsal duyguları.Sevgiden anladığınız, trene binip bu manzaraların arasında dolaşmak ve sunaklarında bulunan yiyecekleri tıka basa yemektir. Şairlerinizin hürmet ettiği Alp dağlarını bile tıpkı ayı sirklerindeki o kaygan direkler gibi zevk çığlıkları atarak, tırmanıp kayılacak bir şey olarak görüyorsunuz. Avazı çıktığı kadar bağırıp eğlendikten sonra kimsenin dili memnun olduğunu söylemeye varmaz.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.