Kendisini sevdiği kadınla ölümün kollarına bırakan Karan, uzun bir uykudan sonra gözlerini hastane odasında açar. Sevdiği kadına kavuşmanın sevincini yaşayamayan yabancı, kendisine bir söz verir ve bunun için çabalamaya başlar.
Canhıraş'ı çok sevmiş, dört gözle Medcezir'i beklemiştim ve beklediğime de çokça değen bir roman oldu. Her şeyden önce yazım dilinden bahsetmek istiyorum sizlere çünkü yazarımızın yazım stilini okumaktan fazlasıyla keyif alıyorum. Kelimeleri kullanım şekli, cümlelerinde yansıtmak istediği anlamları öyle güzel ki kitabı en başta bu yüzden favorilerim arasına koydum. Bunun yanı sıra Medcezir'in işlenişi beni kendine bağlayan diğer bir durum oldu. Değişen zaman dilimleri ve farklı karakterlerin bakış açılarıyla dolu dolu bir romandı. Kitap okumaktan ziyade bir dizi izliyor gibiydim sanki. Karan'ın geçmişine tanıklık etmek, geride bıraktığı insanlarla tanışmak çok yaralayıcı olsa da ilk kitapta yaptıklarından dolayı ona olan öfkemi dindirmiş ve anlamamı sağlamıştı. Karakterlerin hepsi kendince çok haklıydı, bu da tek bir taraf olmamı engelledi sürekli. Son olarak ise tasarımı çok güzeldi. Aşina olduğumuz aynı renk veya benzer tonlarda olan serilerin yanı sıra birbirlerinden farklı iki rengi bir araya getirip ortaya güzel bir kapak çıkarmak benim fazlasıyla hoşuma gitti. Serinin üçüncü kitabını merakla bekliyor, sizi de bu evrene davet ediyorum.
Keyifli okumalar!