Yaşlı insanlar geride bıraktıkları gençliklerinin mutlu günleri akıllarına geldiği zaman böyle üzüntüye kapılırlar. O güzel günlerin bir daha yaşanamayacağını ve geriye dönüşün mümkün olmadığını düşünmek, yaşanmış acıların hatıra gelmesinden daha fazla acı verir onlara...
Ah... O okulda olduğumuz zamanlar, ah... O zamanlar nasıl çabuk geçti! Nasıl kıymetini bilemedik! Her dakikası dünyalar değerdi! Ah... Ah o zamanlar geçti ve bir daha dönmeyecek!
Bir erkek, tanımadığı bir başka erkeğe rast gelse yüzüne bakmaz, söz söylemez, lâkin tanımadığı ve hiç görmediği bir kadına rast gelince, gülerek yüzüne bakmaya ve söz söylemeye başlar, kovsalar bile yanından ayrılmaz.
Lakin alışılmış bir haldir, insan ne büyük felaketlere, ne de büyük sevinçlere birdenbire inanır. Gönül bir müftüdür ki istemediği şey için pek kolay fetva vermez.