Sözler ve Alıntılar
İnsanlar arasındaki bağ ancak Allah'ın sağlam ipidir.
Sayfa 43
Kendisinin ve çocuklarının malını, namusunu ve hayatını Allah'ın dışında, tağutların hükmü altında koruyacağını düşünen kimse, kuruntu içerisinde yaşamaktadır ya da gerçekleri algılama hissini yitirmiştir!
Sayfa 37
Başka bir deyişle, kalplerinde imanı olan insanlar şeytani bir sistemle yönetilmeye ne tahammül edebilirler, ne de islâmı hakim kılmak için sağlıklarını ve hatta hayatlarını vermekten çekinirler. Böyle durumlarda zayıflık gösterenlerin imanlarının gerçekliği hakkında şüphe doğar.
Sayfa 40 - Karınca & Polen YayınlarıKitabı okudu
"Tâğût", tuğyan" (azgınlık) kökünün anlamdaşıdır (sinonimi). Sağduyuya ters düşen, gerçeği çiğneyen, Allah'ın kulları için çizdiği sınırı aşan düşünce, sistem ve ideoloji anlamına gelir. Bu düşüncenin, sistemin ve ideolojinin Allah'a inanmaktan, O'nun koyduğu şeriatından kaynaklanan bağlayıcı bir kuralı bulunmaz. İlkelerini yüce Allah'ın direktiflerine dayandırmayan her sosyal sistem, yüce Allah'ın buyruklarından kaynaklanmayan her kurum, her düşünce, her edep kuralı ve her gelenek bu kategoriye girer. Kim, hangi biçimde karşısına çıkarsa çıksın, bunların tümünü reddederek Allah'a inanır ve ilham kaynağı olarak Allah'ı bilirse o kimse kurtuluşa ermiştir.
Sayfa 18
Tağut, egemenliğini Allah’ın dininden almayan, şeriata uygun olmayan her türlü yönetim ve hakkı çiğneyen her türlü düşmanlıktır. İlkelerini Allah’ın direktiflerine dayandırmayan her sosyal sistem, yüce Allah’ın buyruklarından kaynaklanmayan her kurum, her düşünce, her edep kuralı ve gelenek bu kavramın kapsamına girer.
“Dinde zorlama yoktur. Doğruluk ile sapıklık birbirinden ayrılmıştır.”
İnanç özgürlüğü, insanı “insan” yapan, ona bu vasfı gerçek anlamda sağlayan ilk “insan hakkı” dır. İnsanın elinden inanç özgürlüğünü alan kimse, her şeyden önce onun insanlık niteliğini elinden almış demektir. Baskıya ve işkenceye uğramama güvencesi altında inancı yayma ve tanıtma özgürlüğü, temel inanç özgürlüğünün ayrılmaz bir parçasını oluşturur. Yoksa inanç özgürlüğü, pratikte hiçbir anlam taşımayan kuru bir laftan ibaret kalır.
Sayfa 16 - Karınca & Polen YayınlarıKitabı okudu