İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi'nden

Tanınmayan Büyük Çağ

Fuat Sezgin

By Number of Pages Tanınmayan Büyük Çağ Quotes

You can find By Number Of Pages Tanınmayan Büyük Çağ quotes, by number of pages Tanınmayan Büyük Çağ book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
' Reinaud çalışmalarının birisinde, bilimler tarihinin bütünlüğünü veciz bir şekilde ifade eden şu düşünceye ulaşmıştı: "Rastlantı, tekniklerin ve sanatların ilerlemesinde çok büyük bir rol oynamaz. İnsanlık bütün keşiflerinde istikrarlı bir şekilde ileriye doğru, birdenbire bir sıçrayışla değil, adım adım hareket eder. Her zaman aynı hızla ilerlemez, fakat hareket süreğendir. İnsan icat etmez, sonuçlar çıkarır. Mesela insan bilgisinin bir alanını ele alalım: bu alanın tarihi, yani ilerleme tarihi aralıksız bir zincir oluşturur. Olgular tarihi bize bu zincirin parçalarını verir ve bizim görevimiz, kaybolan halkaları her bir parçayı bir diğerine eklemek için yeniden bulmaktır." '
... İnsanlığın ortak bilimsel mirası, süreğen adımlarla, her zaman düz bir çizgi halinde olmasa da, değişken bir hızla büyümektedir...
Sayfa 10 - Timaş yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
"...o zamandan bu güne geçen 2500 yıllık 'tarihe' bir 2500 yılın daha eklenmesi gerektiği gibi çok basit bir olgu vardır ve buna göre Yunanların artık başta değil, ortada bulunmaları gerekiyor."
İslam'ın doğuşundan sonra Şam, Halep, Antakya, İskenderiye'nin alınmasıyla Müslümanlar bu şehirlerin önceleri Roma İmparatorluğu'na sonrasında ise Bizans'a bağlı sakinleriyle sürekli temasa geçtiler. Malumdur ki bu fatihler ele geçirdikleri geleneksel bilim merkezi olan o şehirlerin sakinlerine karşı iyi davrandılar onların bilimlerinden ve teknik bilgilerinden yararlanmasını bildiler. Bu politika olmaksızın 649 yılında güçlü bir donanmayla Kıbrıs adasını almaları 652 yılında Sicilya kıyılarına vurmaları ve kısa bir süre sonra Rodos'u fethetmeleri düşünülemezdi.
" Emeviler devletin birçok alanında fethedilmiş ülke sakinlerine ve desteklerine gereksinim duymuşlardır. Bu alanda işbirliği iyi bir şekilde işlediği görülmektedir, hatta belirli bir süre vergi ve idare uygulamasında geleneksel yaygın diller kullanılmıştır. Bunlar Mısır'da Kopt dili, Suriye'de Yunanca, Irak ve İran'da eski Farsça idi. Arapça kullanımı daha sonraları gerçekleşti."
...eğer Hz. Muhammed'in dini ta başlangıçtan itibaren bilimin ('ilm) rolünü dinin ve böylece bütün bir insan hayatının asıl itici gücü olarak öne sürmemiş olsaydı 'bilim' İslam'da böylesine merkezî bir konuma yerleştirilmiş, hatta neredeyse dinî bir saygı görmüş olmasaydı, muhtemelen çeviri faaliyeti, olduğundan daha az bilimsel, daha az sürükleyici ve daha çok yaşamak için pek zaruri olanı anlamaya -gerçekte bilinenden farklı bir şekilde- sınırlanmış olarak kalırdı.
Reklam
40 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.