İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi'nden

Tanınmayan Büyük Çağ

Fuat Sezgin

Tanınmayan Büyük Çağ Quotes

You can find Tanınmayan Büyük Çağ quotes, Tanınmayan Büyük Çağ book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Arap-İslam kültür çevresinde başarılan matematiksel coğrafya, kartogtafya ve matematiksel denizcilik seviyesinin yüksekliği hakkındaki bilgisizlik, Avrupa'da ortaya çıkan o haritaların gerçek yaratıcılarının kimler olduğunu bilme işini güçleştirmektedir.
9. Yüzyılın ilk çeyreğinde üç cebir kitabı sayesinde İslam dünyası yeni bir zenginleşme yaşamıştır. Bu eserlerin yazarları Muhammed b. Musa el-Harizmi, Sind b. Ali ve Abdulhamid b. Vasi İbn Türk'tür. Harizmi'nin cebir ve aritmetiği Latince'ye çevrildikten sonra 12. yy dan itibaren Batı'yı çok derin şekilde etkilemiştir.
Reklam
Müslümanlar kağıdı diğer kültür çevrelerinden almışlar ve devamlı surette geliştirmişler Avrupalılara aktarmışlar ve daha sonra onlardan ithal etmek durumuna düşünmüşlerdir.
Sayfa 254Kitabı okudu
Kesinlikle öyledir...
...dünya haritası ve parçaharitalarda meskun dünyanın ilk kez ortaya çıkan önemli yeni kısımları, Avrupalı harita yapımcılarının, seyyahların ve seyahat raporlarının taşıdıkları haberler sayesinde başardıkları işler olarak düşünülmektedir. Bu düşünceye göre, örneğin, Venedik'te, Cenova'da veya Mallorca'da ikamet eden bir haritanın, Hazar Denizi'nin, Hint Yarımadası'nın veya Urmiye gibi oldukça küçük bir gölün hemen hemen kusursuz konfigürasyonlarını sadece seyahatnamelere veya seyyahların haberlerine dayanarak çizebilmesi normal sayılıyordu. Böylece, eğer bir harita yapımcısına insanüstü bir yetenek atfedilmiyorsa, ondan hiçbir şekilde yerine getiremeyeceği bir başarı beklenmiş olmuyor mu? Yerinde oluşmuş ve yüzyıllar boyunca bir çok neslin ortak çalışmaların sonucu olarak yapılabilmiş bir haritanın bu veya şu harita yapımcısının eline geçmiş olduğunu düşünmek daha mantıklı değil midir?
Sayfa 368Kitabı okudu
Dengeli mancınık Arap-İslam kültür çevresinde 13. Yüzyılın başlarında ortaya çıkmış ve kısa bir süre sonra Avrupalılar tarafından kullanılmıştır. Bu mancınık Yunanlıların ve Sasaniler İranlılarının bildiği taş atan basit mancınığın hayli geliştirilmiş türlüdür.
Sayfa 204Kitabı okudu
Hıristiyan Avrupa’nın Arap-İslam bilimleriyle olan ilk tanışıklığı 10. Yüzyılın son üçte birinde, Barselona etrafındaki pazar yerlerinde her iki kültür mensuplarının kişisel temas yoluyla gerçekleşmiştir.
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
' Reinaud çalışmalarının birisinde, bilimler tarihinin bütünlüğünü veciz bir şekilde ifade eden şu düşünceye ulaşmıştı: "Rastlantı, tekniklerin ve sanatların ilerlemesinde çok büyük bir rol oynamaz. İnsanlık bütün keşiflerinde istikrarlı bir şekilde ileriye doğru, birdenbire bir sıçrayışla değil, adım adım hareket eder. Her zaman aynı hızla ilerlemez, fakat hareket süreğendir. İnsan icat etmez, sonuçlar çıkarır. Mesela insan bilgisinin bir alanını ele alalım: bu alanın tarihi, yani ilerleme tarihi aralıksız bir zincir oluşturur. Olgular tarihi bize bu zincirin parçalarını verir ve bizim görevimiz, kaybolan halkaları her bir parçayı bir diğerine eklemek için yeniden bulmaktır." '
İslam'ın doğuşundan sonra Şam, Halep, Antakya, İskenderiye'nin alınmasıyla Müslümanlar bu şehirlerin önceleri Roma İmparatorluğu'na sonrasında ise Bizans'a bağlı sakinleriyle sürekli temasa geçtiler. Malumdur ki bu fatihler ele geçirdikleri geleneksel bilim merkezi olan o şehirlerin sakinlerine karşı iyi davrandılar onların bilimlerinden ve teknik bilgilerinden yararlanmasını bildiler. Bu politika olmaksızın 649 yılında güçlü bir donanmayla Kıbrıs adasını almaları 652 yılında Sicilya kıyılarına vurmaları ve kısa bir süre sonra Rodos'u fethetmeleri düşünülemezdi.
Ebu Bekir Er-Razi...
- " (...) Ebu Bekir er-Razi, kendi döneminin en önemli tabibidir. Çok hacimli el-Havi isimli eseriyle ve diğer bir çok eseriyle er-Razi tıp ve farmakoloji alanında sadece kendi kültür çevresinde tesirlerde bulunmakla kalmayıp, birçok eserinin Latince ve İbranice çevirisiyle de Avrupa'da 17. yüzyıla kadar tartışmasız tıp otoritesi kabul edilmiştir...
Timaş Yayınları
Din’mi Bizi Geri Bıraktı Biz’mi Geri Kaldık
Sık sık, genelde dinin, özelde ortodoksinin , Teolojinin ve tasavvufun bilime zarar verici etkisinden bahsetmek haksız bir davranıştır. Bu tür düşüncelerde Arap-İslam bilimlerinin bilinen gelişiminin yüzlerce yıl boyunca sürekli ilerlediği ve yaratıcılığın 16. Yüzyıla kadar gevşemediği göz ardı edilmektedir.
Sayfa 248Kitabı okudu
67 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.