Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanrı Beni Görüyor mu?

Murat Gülsoy

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Babanız bir doğa manzarası olsaydı nasıl bir manzara olurdu?" "Anlamadım. Ne manzarası?" "Düşünsenize Necip Bey. Biraz hayal gücünüzü çalıştırın. Böyle bir oyun. Çağrışım. Örneğin annem bir lamba olsaydı nasıl olurdu ben hayal edebiliyorum." "Özür dilerim, ben yine de anlamadım. Yani ne diyeceğimi bilemedim." "Babanızı düşünün... Onun özelliklerini... Sizde uyandırdığı duyguları... Sonra bir doğa manzarasına benzetin bu duyguları... "Babam... bir deniz manzarası olurdu. Yüksek bir tepeden bakıldığında göz alabildiğine uzanan bir deniz manzarası... Böyle... şeye benzetebilirim aslında... Ayvalık'ı bilir misiniz? "Hayır hiç gitmedim." "Orada Cunda Adası'nı Ayvalık'a bağlayan bir uzantı vardır. Bir yol gider adaya. İşte babamı düşününce aklıma gelen manzara bu oldu. Çünkü bu yolun her iki yanında da deniz vardır ve bir tarafında su durgundur, süt liman, öte yanı dalgalı, öfkeli... İşte öyle bir deniz manzarası..." "İlginç. Merak ettim babanızı. Nasıl biriydi?" "Aslında iyi biriydi... Babaydı işte. Eski zaman adamlarından. Kaşları çatık, düşünceli, ciddi... O zamanlar insanlar daha başkaydı galiba...
Sayfa 58 - Can Yayınları (Karanlıkta)Kitabı okudu
“Gitmek istiyorum ama gidemiyorum. İnsanın terk edecek kimsesi yoksa gitmeninde bir anlamı olmuyor. Evden çıkarken kapıcıyla vedalaşabilcegim başka kimse olmadığını o anda fark ettim (yazarken fark ettim) vazgeçtim tabii .”
Reklam
Garip şey... İnsan düşünen bir varlık, ama konuştuğu zaman düşünceler başka anlamlar kazanıyor. Yani... size de olur mu? Düşünürsünüz, düşünürsünüz... Ya da üzerine çok da ayrıntılı düşünmeye gerek duymadığınız bazı inançlarınız vardır... Yargılarınız... Bir gün onları başka birine anlatırken kendinizi dinlersiniz ve aslında neler düşünmüş olduğunuzu fark edersiniz.
Sayfa 54 - Can Yayınları (Karanlıkta)Kitabı okudu
İnsan iyi bir suskunluk içinde kendini tamamen yitirebilir.
Gelecekte yaşanacak aşkların acısı dolardı odaya açık yaz pencerelerinden.
Sayfa 177 - Can Yayınları (Şaire Mektuplar)Kitabı okudu
Kaçındığım şey silmeye çalıştığım şey benmişim.
Reklam
Öğlen ne yediğini hatırlamayan büyükbabam asırlar önceki çocukluğunu dün gibi canlı renklerle anlatırdı. Öyle olurmuş. Yaşlandıkça çocukluğunu hatırlarmış insan. Önce gençlik, sonra çocukluk anıları... Ardından da tüm dişler döküldükten sonra yüz yaşında yeniden bebeklik devri. Belki de gerçekten bebekliğin o sözsüz zamanlarına döndüğümüz için konuşma yetilerimizi de yitiriyoruz. Kanıtsa: insanın doksanından sonra çıkarmaya başladığı süt dişleri... Yaşam denilen gizemin döngüsel olduğuna bir işaret derdim eskiden olsa. Eskiden... Yani yaşama dair her şeyin bir düşünce deneyi olduğunu sandığım, gerçekliği henüz bedenimde hissetmediğim zamanlar.
Sayfa 18 - Can Yayınları (74 Mercedes)Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.