Tanrıdağ Dergisi

Zakir Avşar

Tanrıdağ Dergisi Sözleri ve Alıntıları

Tanrıdağ Dergisi sözleri ve alıntılarını, Tanrıdağ Dergisi kitap alıntılarını, Tanrıdağ Dergisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Milliyet asla kültür meselesi değildir. Milliyet ırk, kan meselesidir. Dil, zihniyet, edebiyat ve emsâli gibi kültür unsurları milliyet binasının ikinci derece malzemelerindendir. Milliyetin bünye ve yapısi böyledir. Onun fiziyolojik ve biyolojik selâmet unsurlarının sosyal ifadesi ise ahlak ve faziletdir. Uzvî, bünyevî ve fiziyolojik tereddilere uğrayan; yani bu suretle kanı bozulan, ahlak fesadına, zevke, sefahate düşen milletlerin yeri tarihin ebedî mezarlığıdır. Bu değişmez bir kanundur. Bunun eski ve yeni bir sürü misali vardır. Batmış milletler hep bundan batmıştır. Milliyet sâde kültür meselesi telâkki eden Fransanın da hâli görülmüştür. Şimdi Fransanın o us igesi (akıl sahibi) büyükleri milliyetin bu telakkisinden sefahet ve ahlak fesadına düşdüklerinden bu uçuruma yuvarlandıklarını idrak edib bunu alenen söyleyerek Fransada hakikî milliyeti kurmağa çalışıyorlar. -Rıza Nur
Eski kelimelerin işe yaramayacağı bahsine gelince; galiba bizde ilk olarak eski kelimelerin müstehase haline geçdiğini, bir daha canlanamıyacağını Ziya Gökalp yazmışdı. Ben bu fikrin tamamiyle boşluğuna kaniim. Bu yalnız zan, kanaat değil; kesici bir delilim de var: İbranî dili kabataslak bir tahminle 2.000 yıldır ölmüş bir dildir. Yeryüzünde bir kaç hahamdan başka bunu bilen kalmamışdı. Halbuki son yirmi yıldır yahudiler Kudüsde bir yahudi yuvası yapdılar ve Telaviv adında bir de modern şehir kurdular. Bugün orada gazeteler, konuşmalar, ticarî muhabereler, tedrisat her şey İbranice'dir. İki bin yıllık ölü dirilmişdir. İbranice iki bin yılda bile müstehase olmamışdır. Hâlâ konuşulan, hiç bir defa bile ölmemiş ve hattâ muvakkat bir soluk tutulmasına bile uğramamış, ilâmaşaallah yaşayan türkce elbette müstehase olamaz. Binaenaleyh eski türkce ve halk kelimeleri paha biçilmez derecede zengin ve kıymetli bir hazinedir. Böyle bir millî mirasımız olduğundan iftihar ederiz. -Rıza Nur
Sayfa 84 - müstehase: fosilKitabı okudu
Reklam
Türk nasyonalizmisinin münhasıran «Türkçülük» kelimesi ile ifadesi lazımdır. Esef onlara ki Türkçülüğü milliyetçilik ile birleştiremezler. Bunları ayrı sayan bir zümre hâlâ içimizde yaşayabiliyor. Bunlar milliyetçiyim derler; fakat bir türlü Türkçüyüm diyemezler. Azlık da olsalar bir varlıkdırlar. Bunlar işte milliyeti kültüre bağlayanlar yâni ırkça, kanca Türk olmayanlardır. Bu Türk camiası içinde Türkçüyüm deyemeyenler ne bedbahtlardır. Bunlar ve âlem bilsin ki Türk milliyetçiliği düstur hâlinde şudur: Milliyet = Türkçülük'dür. -Rıza Nur
Türk Kantiği (Milli İlâhi) İlâhî! Sen yiğit yaratdın Türkü Gözlerinden ateş çakar. Edib milletlerin bürkü Şânını göklere çıkar! Tanrım! Esirge Türkün ilini! Koru soyunu, dilini! Her elden üst et elini! Ününü göklere çıkar! İlâhî! Türke sen çekdirme zahmet! Türkü et dünyaya ziynet Türkün yurdunu eyle cennet Şanını göklere çıkar! -Rıza Nur
[Arapçaya karşı] Diğer husumetim şudur: Umumî Harbde arabların Türke ve Türklüğe karşı yapdıkları büyük hiyanet ve Türk ferdlerine reva gördükleri zulüm ve hakaretdir. Milletler kendilerine yapılan iyilikleri, hele daha ziyade kötülükleri unutmamalıdırlar. Unutan millet perişan olur. Her hatırladıkça beynimi kemiren bir vak’ayı hikâye edeyim: Kahiredeyim. Harbi Umumî zamanı Gazze cephesinde Türk ordusunda zabit Muhtar adında bir Suriyeli cephede düşman ordusuna kaçmış, casusluk edib düşmana ordumuzun vaziyeti ve esrarı hakkında mühim malûmat vermişdir. Bu adam o vakit bunu bana kendisi söyledi. Yine bir gün bana gelmişdi, «Arabların Türklerden, Türkiyeden ayrılmak istemediklerini» söylemiş, beni hafakan boğar bir hâle koymuşdu. Bunun üzerine aramızda şu muhavere olmuşdur: Ben — Yapdığınız nedir? ve şimdi ne söyleyorsunuz?! O— Biz Türkiyeden ayrılmak ve Türkiyenin batması fikrinde değiliz. Yine bu imparatorluk kalmalı. Yalnız adı Türkiye değil, Arab Sultanlığı olacakdır. (Bu hiç hayalimden geçmemiş olan fazihayı işidir işitmez ve çıldıracak bir hâle gelerek). Ben — Ne hakla?!... 0—Siz esasen arablaşmışsınızdır. (Bu beni şaşkın etdi. Aliklaşmış bir halde ve acele acele); Ben — Neden? . 0 — Neden mi? - Hah... Sizin dininiz arab dini, Allahınız arab Allahı, Peygamberiniz arab, duanız, namazınız arabca, dilinize bakınız, üçte ikisi arabca kelimedir. Elbetde arablaşmışsınızdır. Derhal içime müdhiş bir korku geldi. Büyük bir tehlike altında olduğumuzu bütün varlığım duydu. Bundan ve yukarıdaki izahdan dolayı fransızcayı arabcaya tercih etmeği ehven buluyorum. -Rıza Nur