Tanrının Ayakkabıları, huzursuz edici bir kitaptı. Kitabın başlıca iki karakteri, Doğu Anadolumuzun bir köyünde yetişmiş ve bir şekilde metropolde tutunmaya çalışan iki gençtir. Özgürlük adı altında karışılan siyasi eylemler kahramanlarımızdan birinin hayatını felakete çevirirken, diğerini de bu felaketin peşinden sürüklemektedir. Erkek kahramanın işlediği bir cinayeti meşrulaştırma tarzı beni rahatsız eden sebeplerden bir tanesi. Sonu belirsizlik ile biterek bende bir yarım kalmış hissi uyandırdı. Sevemedim kısacası.