David Hume’un Antropomorfizm ve Mucize Eleştirisi

Tanrı’nın Doğası ve Mucizenin İmkanı

Tuncay İmamoğlu

Tanrı’nın Doğası ve Mucizenin İmkanı Gönderileri

Tanrı’nın Doğası ve Mucizenin İmkanı kitaplarını, Tanrı’nın Doğası ve Mucizenin İmkanı sözleri ve alıntılarını, Tanrı’nın Doğası ve Mucizenin İmkanı yazarlarını, Tanrı’nın Doğası ve Mucizenin İmkanı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hume, dinin ister tek tanrılı isterse çok tanrılı olsun insan ürünü olduğunu, bundan dolayı dinlerin antropomorfik unsurlarla iddia etmekte ve tektanrılı dinlerin, çoktanrılı dinlerin bir evriminin sonucu olduğunu ortaya koymaya çalışmaktadır.
Sayfa 119Kitabı okudu
Hume'un varlığını onayladığı Tanrı'nın dinsel sistemlerdeki Tanrı değil, üzerinde spekülasyon yapılamayan ve kendisine deneyim unsuru olan hiçbir niteliğin atfedilemediği bir Tanrı olduğunu söyleyebiliriz.
Reklam
Feuerbach'e göre insan, kendisinde görmek istediği ancak bir türlü görmeyi başaramadığı nitelikleri hayali bir varlığa yansıtmaktadır. Feuerbach için dinin kökeninde insanın kendisi bulunmaktadır. Tanrı düşüncesi insani unsurların bir üstün güce atfedilmesinin sonucudur.
Hume, din ya da Tanrı tasavvurunun, insanın tutku ve düşüncelerinden hareketle oluşturulduğunu ifade etmektedir. O, dinsel inançların kökenini insanların doğal olaylar hakkındaki cahilliğine ve insan zihnini harekete geçiren kesintisiz umutlara ve korkulara dayandırmaktadır.
Aristo teknolojisine göre, doğada var olan her şeyin belli bir amacı bulunmaktadır. Her nesne kendinde bulunan bu amacı gerçekleştirmek için hareket etmekte, doğasında bulunan ereğe göre varlığını sürdürmektedir. Örneğin yapraklar meyveleri korumak içindir.
Berkeley, metafizik bir konu olan Tanrı ve ruhun deneyle izlenebileceğini ileri sürerken, Hume ondan daha katı bir empirist tavır sergilerek, bunların deneyin konusu olamayacaklarını ifade etmektedir.
Reklam