Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanrı'nın Doğum Günü

Burak Özdemir

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
#ölüm
"Sana şunu müjdeleyebilirim. Bildiğin ölüm artık bir ölü. Sen artık "yeniden diriliş "in güven dolu topraklarındasın. Bir imaj değişiminin gerekli olduğunda seninle hemfikirim. Önce ölümün tarihini bir düşünelim.Ölümün korkunç imajı, korkunun öğrenilmesi sırasında yerleşti. Korkunç ölüm, İnsanlara hayatı dolu dolu yaşama bilincini kazandırdı. Dünyaya bir kere daha gelmeyeceğini bilmek, Insana içinde olduğu anın değerini bilmeyi öğretti. Tekâmülün ilk basamaklarındaki Insan, "yeniden diriliş"ten haberdar olsaydı,yaşama dört elle sarılmayacak, "yolu uzatacaktı". Gerçekten de ölüm, Insanlığa yaşamayı öğretti. Bir düşün... Dünyaya gelirken avazın çıktığı kadar bağırıyor ve ağlıyordun. Ruhsal yuvandan ayrılmak istemiyordun. Seni burada tutmanın tek yolu seni çıkış kapısından uzak tutmaktı. Ölüm sende bir korku unsuru haline getirilmeseydi, bulduğun ilk fırsatta evine geri dönerdin."
#acı
"Anlayabildiğin hiçbir şey sana acı veremez. Bilge, acı çekmez. Acının öğretmen olduğunu bildiği için. Acı, içinde sana yazılmış bir mektubun saklı olduğu bir şişedir. Farkındalığı yüksek insan, acının şişesini açar ve içindeki mektubu okur. Acı, tanrıdan gelen bir ceza değildir. Acı, kişinin kendisini aşmasıdır. Acı, gelişmektir. Spor sonrası duyduğun kas ağrıları, kaslarının geliştiğini müjdesidir. Her acı da, "anlama" ve "anlamlandırma" sınırlarını zorlarsın. Şifresini çözdürene dek sana vardığını hissettiren acı, onun nedenini anladığın anda kesilir. Acı, öğretmendir ve senin mektubu okumanla birlikte onun dersi bitmiştir."
Reklam
#acı
Bir kişinin acı hissedip hissetmeyeceğine karar veren merci, kişinin kendi beynidir. Beyin tarafından izin verilmeyen hiçbir acı hissedilemez. Beyin belirli bir eşiği aşan acıyı bloke eder. Bundan daha önemlisi, beynin senin ne zaman öleceğini de bilmektedir. Bir kaza geçirdiğin sırada o kazadan sağ kurtulmanın mümkün olup hesaplar. Reflekslerini olmadığını saniyenin binde biri bir sürede harekete geçirse de, aslında o kaçışının imkansız olduğunu bilmektedir. En az acı çekeceğini hesapladığı anda kendini ve bedeninin hayati fonksiyonların fesheder.
"Yaşam ağır ve hatta doğru yerden tutulmadığında taşınması imkânsız bir yüktür."
"Taş olarak ölmüştüm bitki oldum Bitki olarak öldüm ve hayvan oldum. Hayvan olarak öldüm o zaman insan oldum. Öyleyse ölümden korkmak niye? Hiçbir sefer kötüye dönüştüğüm, Ya da alçaldığım görüldü mü? Bir gün insan olarak ölüp, ışıktan bir yaratık, rüyaların meleği olacağım. Fakat yolum devam edecek. Allah'tan başka her şey kaybolacak. Hiç kimsenin görüp duymadığı bir şey olacağım. Yıldızların üstünde bir yıldız olup, Doğum ve ölüm üzerinde parlayacağım." –MEVLANA–
"Yanlışa sapmadan sadece doğru yolda yürümek en yüce erdem olsaydı, secde edenler melekler değil insan olurdu. Yanlışlar labirentinin içinde başlatılmış bir yaşamın içinde doğruyu bulabilmek, en kutsal olan yaşamdır. İnsan bu yüzden yeryüzünün halifesi olarak atanmıştır."
Reklam
"Alemde hep beraberdik. Tüm ruhlar, sen ve ben. Ben ruhumdan bir parçanın tekâmül etmesine karar verdim. Bu serüvende kimlerin yer almak istediğini sordum. Sen başrol istedin, insan olmaya talip oldun. Doğrusu bu en cesur seçimdi. Çünkü, sonsuz saadet boyutunda varolagelmiş ruhlar için, fizikselleşmeyi seçmek ciddi bir meydan okumaydı. Ruh ve bedeni, bu iki farklı elementin sonsuz çelişkisini aynı anda taşımak büyük bir cesaretti. Ancak benim ruhumu taşıyan birinin kalkışabileceği türden bir cesaret... Kimi ruhlar, fizikselleşmeden tekâmül basamaklarında yürümek istediler. İstekleri kabul edildi ve onlar cin oldular. Yaşayan, öğrenen, ilerleyen bedensiz ruhsal varlıklar olarak dünyadaki yerlerini aldılar. Kimi ruhlar, basamaklarda yürüyenlerin etrafında olmak ve yardımcı roller üstlenmek istediler. İstekleri kabul edildi ve onlar da melek oldular. Melekler makamı, insanla birlikte doğdu."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.