Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanrı'yı Bilmek

Kemal Batak

Tanrı'yı Bilmek Sözleri ve Alıntıları

Tanrı'yı Bilmek sözleri ve alıntılarını, Tanrı'yı Bilmek kitap alıntılarını, Tanrı'yı Bilmek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Anselm'in Ontolojik Argümanı
Bu çerçevede Anselm'in argümanı "Tanrı yoktur." önermesinin saçmalığını anlama girişimi olarak görülebilir. Plantinga'ya göre Tanrı' kavramını Anselm'in "kendisinden daha büyüğü kavranamayan varlık" ifadesinin kısaltımı olarak kullandığımızda, onun argümanı yaklaşık olarak aşağıdaki gibi formüle edilebilir: Varsayalım, 1. Tanrı realitede değil, fakat zihinde vardır. 2. Realitedeki varlık sadece zihindeki varlıktan daha büyüktür. (öncül) 3. Tanrı'nın realitedeki varlığı makuldür (öncül) 4. Eğer Tanrı realitede var olsaydı, o zaman O, O'ndan daha büyük olurdu. (1 ve 2'den çıkarsanıyor) 5. (3 ve 4'te) varolan Tanrı'dan daha büyük bir varlığın olması makuldür. 6. Kendisinden daha büyüğü kavranamayan varlıktan daha büyük bir varlığın olması makuldür. (5'te yer alan Tanrı' kavramından hareketle) Fakat elbette, 7. Daha büyüğü kavranamayan bir varlıktan daha büyük bir varlığın olmasının makullüğü yanlıştır." (1) Bundan dolayı 6 ve 7 saçma ve birbirleriyle çelişiktir. Buna göre şu sonucu çıkartabiliriz: 8. Tanrı'nın realitede var olmayıp zihinde var olması yanlıştır. Öyleyse Tanrı zihinde varsa realitede de var olmalıdır. Anselm'in ifadesiyle, bir aptalın bile doğrulayabileceği gibi, yeteri kadar açık bir şekilde, o, zihinde vardır; öyleyse, o, realitede de vardır. (1) Plantinga, God, Freedom, and Evil, s. 87.
Aklı başında bir insan "Niçin tüm boşluklar boştur?" sorusunu sorarsa bu konuyu anlamadığını farkında olmadan ifşa etmiş olur. Aynı şekilde aklı başında bir kişi “Niçin Tanrı vardır?" sorusunu sorarsa Tanrı kavramını yanlış anladığını farkında olmadan ifşa etmiş olur. Bundan dolayı Plantinga'ya göre, ancak olumsal olan bir P iddiası için “Bu niçin P'dir?" sorusunu sormak uygun olur. Zorunlu olanlar için bu türden sorular ise bizi konu dışına iter. Örneğin bir kişi "Niçin şeker tatlıdır?" diye bir soru sorsa, şeker kavramını anlamadığını, bilmeden, ifşa etmiş olur.
Reklam
Freud'un görüşlerine göre Tanrı inancı illüzyondur ve arzunun tatmini (wish-fulfillment) mekanizmasından ortaya çıkar. Marx'a göre de dinî inanç bilişsel işlememenin44, zihinsel ve duygusal sağlığın eksikliğinin bir sonucudur. Bu yüzden inanan kişi etimolojik anlamda delidir (insane). Ona göre insan dini oluşturur, din insanı oluşturmaz.45
Ontolojik argümanın teizm için önemine rağmen, kolaylıkla kabul edileceği üzere, pek az insanın Tanrı inancına bu argüman sebep olmuştur; hatta Plantinga’ya göre bu argümanın dinsel imanı güçlendirmede çok önemli bir rol oynadığı da söylenemez.
Sayfa 38 - iz
Plantinga’nın epistemolojisi, Tanrı inancının tümüyle rasyonel, gerekçelendirilmiş ve güvencelenmiş olduğu iddiasını açıklama amacıyla tasarlanmıştır.
.. İbni Sina'ya göre, "Sıddîkler", onun varlığına kanıt arayanlar değil, her şeye onun varlığını kanıt getirenlerdir.
Reklam
bazıları felsefe hakkında olan bir kitapta teolojik düşüncelerin ciddiye alınmasını küçük düşürücü bulabilir; ancak bunu kuantum mekaniği, kozmoloji ve evrimsel biyoloji'den başlayarak bilim felsefesi düşüncelerine girişten daha fazla küçük düşürücü bulmuyorum.
(...) Öte yandan teizme karşı âlimimutlak, kâdirimutlak ve bütünüyle iyi olan bir Tanrı'nın varlığının kötülüğün varlığıyla mantıksal olarak çelişkili olduğu şeklindeki iddiaya sahip olan geleneksel "dedüktif kötülük argümanı" belli bir dönem güçlü olmuştur. Tanrı'nın âlimimutlak, kâdirimutlak ve tümüyle iyi olması dünyadaki kötülüklerle mantıksal olarak uyuşmaz. Plantinga'ya göre şu anda, hatta buna kötülük argümanını dile getiren bazı filozofları da katabiliriz, dedüktif kötülük argümanının başarısız olduğu yönünde bir görüş birliği vardır. Dolayısıyla bu argüman son çeyrek yüzyılda (ki bu makalenin esas aldığımız yayınının tarihi 2004'tür, ancak ilk olarak geçen yüzyılın sonlarında yayınlanmıştır.) bazı filozofların burada mantıksal bir çelişki olmadığını dile getirmesiyle gözden düşmüştür.
Plantinga Hıristiyan bir felsefeci olarak Hıristiyan topluluğuna seslenmiş ve Hıristiyan felsefesinin seküler felsefeden bağımsız geliştirilmesi gerektiğini savunmuştur. Hıristiyanlar seküler düşünürlerin doğalcılık varsayımından hareket etmeleri gibi kendi varsayımlarından hareket etme hakkına sahiptir.
Sayfa 13 - İz
Plantinga daha çok Tanrı inancının “rasyonel kabul edilebilirliği” için kötülük argümanını ve ontolojik argümanı özgün bir şekilde yeniden ele almış ve geliştirmiştir.
Sayfa 36 - İz
58 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.