Tarih Felsefesi - 1 Posts

You can find Tarih Felsefesi - 1 books, Tarih Felsefesi - 1 quotes and quotes, Tarih Felsefesi - 1 authors, Tarih Felsefesi - 1 reviews and reviews on 1000Kitap.
HEGEL, SEKÜLERİZMİN ŞİDDETİ VE İSLAMIN SULH VE SÜKUNA ERDİRİCİ GÜCÜ Seküler olan şey, sonunda, zâlimliğe ve kaprisli bir şiddete dönüşür. Doğu dünyasının aydınlanması olan İslâmî / Muhammedan ilke, bu barbarlığı ve şiddeti durduran ve dizginleyen ilk ilke'dir.” “İslâmî ilke'nin, daha sonra, Hıristiyanlıktan daha süratli geliştiğine tanık oluyoruz; oysa Hıristiyanlığın siyasî bir form içinde gelişebilmesi için sekiz yüz yıla ihtiyaç duyulacaktır.”
25- Gayeler, ilkeler vesairenin, bizim düşüncelerimizde , bizim yalnızca subjektif tasarımlarımızda yeri vardır; ama henüz gerçeklik alanında bir yeri yoktur. Sadece kendisi için varolan birşey, bir mümkündür, bir kuvve'dir / potansiyelliktir; ama henüz varoluş alanına çıkmamıştır. (..) Onları harekete geçiren ve onları kararlı birvaroluş veren itici güç insanın ihtiyaçları, saikleri, yönelimleri ve tutkularıdır.
Reklam
Akıl'ın zorunlu kaderi
Akıl'ın zorunlu kaderine dair araştırma -Dünya'ya atıf yapılarak yapıldığı sürece- ''Dünya'nın nihai tasarımı nedir?'' sorusuyla özdeş bir araştırmadır. Ve bu ifadenin bizahiti kendisi, bu tasarımın/planın mutlaka gerçekleştirilmeye mahkum olduğunu ima eder. İki mülahaza burada her şeyi kendiliğinden açıklamaya kafidir: Bu tasarımın veya planın önemi; soyut tanımı. İkincisi de, onun tahakkuku.
Tarihin kavramı onun Dünya-Tininin alanı olması, İstencin kendini tüm içeriği ile edimselleştirmesidir: Özgürlük ancak Özgürlük yoluyla, ancak öz-belirlenim yoluyla gerçekleşir. Usun Duyunç olarak itki, tutku, hırs vb. üzerinde güç ve böylece özgürlük olduğunu anlatan ereksel nedensellik kavramı insanı salt bir uzantı olarak gören materyalistik nedensellikten bütünüyle başka bir kavramdır. İstenç kendini belirlemiyor ama başka birşey tarafından, altyapı vb. tarafından belirleniyorsa, İstenç değildir, çünkü özgür değildir.”
Sayfa 122Kitabı okudu
Dünya Tarihi dizginsiz doğal istencin evrensele ve öznel özgürlüğe doğru disiplinidir.”
Sayfa 114Kitabı okudu
Kendi İçinde Ölenler
“Bir ulus şiddete dayalı ölümle ancak kendi içinde doğal olarak ölmüşse ölebilir, örneğin Alman İmparatorluk Kentleri, Alman İmparatorluk Anayasası gibi.”
Reklam
“Tin özsel olarak eylemdir, kendini kendinde ne ise o yapar — kendi edimi, kendi yapıtı. Böylece kendine nesne olur, bir belirli-Varlık olarak kendini önüne alır. Bir ulusun Tini için de bu böyledir: O belirli bir Tindir, kendine varolan bir dünya kurar ki, onun dininde, Kültünde, göreneklerinde, anayasasında ve politik yasalarında, düzenlemelerinin bütün bir alanı içinde, olaylarında ve eylemlerinde varolur ve sürer. Bu onun yapıtıdır — bu tikel Ulus odur.
“Düşüncenin kendisi üzerine ve onun bir gereçten yaltılmış biçimler üzerine böyle bir bilinç felsefedir ki, hiç kuşkusuz varoluşunun koşulunu kültürde taşır; ama bu koşul varolan içeriğe aynı zamanda evrensellik biçimini giydirmek ve böylece bu ikisini ayrılamaz bir yolda iyiliğinde tutmaktır; bunlar öylesine sıkı sıkıya bağlı tutulurlar ki, bir tasarımın bir tasarımlar çokluğuna çözümlenmesi yoluyla ölçülemez bir varsıllığa genişletilen böyle bir içerik hiçbir düşünce öğesi kapsamayan salt görgül içerik olarak alınır.”
Kural dışı Kuralı Doğrular
“Evrenselliği içinde alınan bir belirliliğe yönelik karşıçıkışların ve çürütmelerin bir bölümü genellikle İdeaları kavramadaki ve anlamadaki eksikliğe bağlıdır. Eğer Doğa Tarihinde kendini belirgin olarak ortaya koyan bir cinsin ya da sınıfın karşısına bir ucube ya da bir melez onu çürüten örnek olarak çıkarılacak olursa, sık sık belirsizlik içinde söylenen şeye haklı olarak başvurulabilir: 'Kuraldışı kuralı doğrular,' eş deyişle, altında yer aldığı koşulların ya da normalden sapmalarda yatan eksikliği ya da melezliği göstermek onun özünde yatar.”
Tinin Özgürlük Bilincinin Gelişimi
Dünya Tarihi, daha önce belirlendiği gibi, Tinin Özgürlük bilincinin gelişimini ve bu bilinç tarafindan ortaya koyulan Edimselleşmeyi sergiler. Bu gelişme aşamalı bir doğa gösterir, Özgürlüğün daha öte belirlenimlerinin bir dizisidir ki, olgunun Kavramı yoluyla ortaya çıkar.
Reklam
Felsefi irdelemeye uygun ve yaraşır biricik yol Tarihi Ussallığın dünyasal varoluşa çıkmaya başladığı yerde ele almaktır, ilkin o Ussallığın salt kendinde bir olanak olduğu yerde değil, ama onun Bilince, İstence ve Eyleme çıkma durumunun bulunduğu yerde. Tinin,Özgürlüğün örgensel-olmayan varoluşu, İyinin ve Kötünün ve böylelikle Yasaların bilinçsiz bir kütlükleri — ya da eğer dilersek, böyle bir 'eşsizlik' durumu — hiçbir biçimde Tarihin nesnesi değildir.
“Doğadaki değişimler, ne denli sonsuz bir çokluk içinde olsalar da, yalnızca her zaman kendini yineleyen bir döngü gösterirler; Doğada güneşin altında yeni hiçbirşey olmaz, ve bu düzeye dek şekillenmelerinin çokbiçimli oyunu kendisi ile birlikte bir bıkkınlık getirir. Yalnızca tinsel alanda yer alan değişimlerde yeni bir şey ortaya çıkar. Tinseldeki bu görüngü insanda bütününde salt doğal şeylerde olduğundan daha başka bir belirlenimi göz önüne sermiştir ki, bunda her zaman tüm değişimin ona geri döndüğü bir ve aynı sağlam karekter, yani edimsel bir değişim yeteneği -ve hiç kuşkusuz daha iyiye doğru- , bir eksiksizleşebilirlik itkisi kendini gösterir.”
Ussal İstenç
“Yalnızca ussal istenç bu kendini kendi içinde belirleyen ve geliştiren ve kıpılarını örgensel üyeler olarak açındıran evrenseldir.”
154 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.